Utanın!..

A -
A +

Daha dün ‘kumpas’ bildirisinin altına imza atanların bugün ortalığı yıkması ne kadar enteresan…

Galatasaray’ın, Fenerbahçe maçından sonra “onca yönetici, oyuncu ve hocasıyla ceza yağmuruna tutulduğu maçları, olayları, günleri” hatırlayın ve de hemen iki hafta sonra birilerinin “hazırlayıp ilan ettikleri” esrarengiz “kumpas” bildirisini de aklınıza getirin. Hani, “spor basınındaki kalemşor ve dilşörlerinin” de “koroya katılıp”, bildiriyi destekledikleri günleri…
Nasıl da “ciğeri yanmış, yakılmış” bir takımın başkanı dâhil, yöneticileri, teknik adamları “cıyak cıyak bağırırlarken”, Futbol Federasyonunun Galatasaray-Konyaspor maçının hakemi ile VAR hakemi hakkında aldığı kararı yerden yere vuran ve “İnsanın var olduğu her yerde hata da işin bir parçasıdır” diyen “kulüpler (!) bildirisini” unutmak mümkün mü?..
Peki, “o bildirinin yazıcı ve yayınlayıcılarının bugün “hakemler için” söyledikleri ile o gün yazdıkları, savundukları ve ‘arkasında olduklarını’ ilan ettikleri bildirideki ifadeleri” arasındaki “çelişki” için ne demeliyiz?..
“Hakem hataları, Galatasaray aleyhine olunca”, söylenenler ve yazılanlar “Ne var bunda, dünyanın her yerinde oluyor” ama “tersi olunca” bu defa kıyamet kopuyor; “Ne Türk futbolunun kirliliği, ne hakemlerin satılmışlığı, ne birilerinin Galatasaray’ı şampiyon yapma niyeti ve gücü kalıyor”; söyle babam söyle, yaz babam yaz!..
Kim bunlar; biri kulübünü, Türk futbol tarihinin en büyük borcuna gırtlağına kadar sokmuş” bir başkan… Öteki “onca milyon avroyu, Avrupa’da herkesin ‘transfer mahiri’ diye tanıdığı bir adam kanalı ile hovardaca harcayıp”, ortaya “kulüp tarihinin en kötü kadrosunu çıkarmış” ve “ligin bitmesine iki hafta kala, aylarca düşme hattında ve üstünde dolaşan takımının hâlâ ‘eksi’ averajdan kurtaramamış bir başkan. Ve de, takımının “açık ara ve neredeyse ‘şampiyon ilan edilecek’ kadar büyük puan farkı ile öndeyken, liderliği kaybedişini seyretmiş”, dahası “teknik adamının hatalarını, kurulan ve ara transferde de ‘takviye (!)’ edilen kadronun yaş ortalamasını fark edememiş” bir başka başkan!..
Hatta ve hatta içlerinde “Elimde silah olsa o hakemi vururdum” diyecek kadar ileriye gidenler bile var!..
Aynaya bakıp “Biz ne yaptık, neyi iyi yapamadık” diye düşüneceklerine, “hedef saptırmak” ve “sorumluluklarının, hata ve yanlışlarının üzerini örtmek için”, daha beş ay önce “yayınladıkları ‘altındaki imzalar bakımından şaibeli’ bildirilerini ‘yok sayıp’ tam tersini söyler ve savunur hâle gelen” insanlar!..
Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok.
Türkiye’de “hakem hataları, ben bildim bileli, he de içlerinde “fahişleri, çok fahişleri olmak üzere” yapılıp geliyor.
Kulüpler zaman zaman yöneticileri, hocaları, futbolcuları, taraftarları ile “hakem hatalarını eleştirmekte, tepki koymakta” haklılar; ama işi “hakarete, aşağılamaya, tehdide kadar” vardırmadan. “O sınırları” aşarak, kulüplerini, kendilerini “esasta haklı olabilecekken, usulde haksız, hem de çok haksız duruma düşürmeden!..”
Dahası, “Üç beş ay gibi” bir kısa süreçte, tamamen “belirli bir kulübü, bir rakibi  ‘hakem hatalarını bahane ederek’ hedefe koyan” bildiriler yayınlayıp koro hâlinde açıklamalar yaparak, “utanılacak” bir tenakuzun içine balıklama atlamadan!..
Ne yazık ki, “bu ülkede hakemler sahipsizdir” ve “aynaya bakmaları gerekenleri” bile “onların maçta çaldıkları ya da çalmadıkları bir düdük” kurtarıyor!..
Ama, acaba “gerçekten kurtarıyor” mu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.