Üslup, Sayın Ali Koç; üslup!

A -
A +

Spor camiası da, Fenerbahçe camiası da artık alıştı, saygıdeğer başkanlarının “böylesi” tepkilerine… Dahası, Spor Teşkilatı ve Federasyonlar da alıştılar… 

-------

Göreve “açık ara bir oy farkı ile seçilip” başladığından bugünlere kadar “Süper Lig’in en başarısız başkanları arasında yer almasını” hayret ve şaşkınlıkla izlediğimiz” Ali Koç, şimdi de ve gene Federasyon’a savaş ilan etti!..
Neden; “Fenerbahçe camiasının, taraftarının “kendi başarısızlığını” konuşmak yerine, “hedefe konan düşmanla uğraşması” için!..
Görevde kaldığı 20 yılda “en büyük rakipleri Galatasaray’a ‘bir yıldız daha taktıran şampiyonluklarını yaşayan” Aziz Yıldırım Başkan’ın “başarısızlığını örtmek ve tabanı tutabilmek için ‘başvurduğu stratejik, taktik ataktan’ çok iyi ders aldığını” gösteriyor, Ali Koç Başkan!..
Kulüplerin “haklı bazı istek ve beklentiler için” attıkları adımları da “destek olarak” yanına alan Fenerbahçe Başkanı “gürledikçe gürlüyor” ve imalı da olsa “Futbol Federasyonu bizim patronumuz değil, hizmetçimizdir” demeye getiriyor!..
İsteniyor ki, Federasyon Başkanı Nihat Özdemir, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un her isteğine, her beklentisine, her talimatına” hiç itiraz etmeden “Baş üstüne” demeli!..
Doğrusu, “protokol tribününden atlayıp, taraftar kovalayan”, seçildiği andan itibaren ‘baş yardımcısı ve dayanağı olan” duayen bir yöneticiye sevgili Kemal Belgin kardeşimin “üzülerek yazdığı” şekliyle tepki gösteren bir Başkan’ın, Federasyon Başkanı’na “çok sert olsa” da “böylesine ‘dilsel’ hücumuna şükretmemiz” gerekmiyor mu?..
Spor camiası da, Fenerbahçe camiası da artık alıştı, saygıdeğer başkanlarının “böylesi” tepkilerine…
Dahası, Spor Teşkilatı ve Federasyonlar da alıştılar; “O söyler, biz işimize bakarız” konumuna geçtiler!..
Fenerbahçe gibi ülkenin en büyük kulüplerinin birinin başında olan, “onlarca milyon taraftarı ve camiayı temsil eden” bir başkanın, “az ve öz konuşması” gerekmez mi?..
Esas olan; “Bir konuşmalı, pir konuşmalı” ve o konuşma taraftarı da, camiayı da, spor camiasını da, spor teşkilatını da, federasyonları da etkilemeli ve de “Başkan doğru söylüyor, haklı” algısı “yurt sathına yayılmalı” değil mi?..
Ama, her gün “öyle ya da böyle” konuşursanız, açıklamalar yaparsanız, bunun “karizmanıza da, oturduğunuz makama da, hasar vereceğini” düşünmezseniz, bundan en büyük zararı, “ülkenin en büyük sosyal kuruluşlarının başında gelen kulüplerden biri olan” Fenerbahçe’nin göreceğini ve gördüğünü fark edemezsiniz!..
Kulüp yönetimleri gibi, elbette Federasyonlar da “hata yapabilir”, Dünya futbolunu, Avrupa futbolunu yöneten FIFA ve UEFA’nın yönetimleri hata yapmıyorlar mı?..
Önemli olan, “kavga etmeden, savaş açmadan” yapılan hataların, atılan yanlış adımların “uzlaşılarak” düzeltilmesidir!..
Ne demek, “Sen bizim patronumuz değilsin” sözü?..
“İfade etmek istediğinizi” bu kadar ağır ve “manasını çok aşan” kelimelerle açıklamanız?..
5894 sayılı “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Federasyonun görevlerini tasnif eden” 3’üncü maddesinin a fıkrası der ki; “Türkiye’deki her türlü futbol faaliyetini yürütmek, düzenlemek ve denetlemek.”
Kanun bu kadar açıkken, “bu şekildeki konuşmalar” ile yıprattığınız, yaraladığınız Federasyon’un “futbolu yönetim sürecinde uğrayacağı zafiyetin” futbolumuza vereceği zarar bir yana, siz ve kulübünüz başta kime ne yararı olacaktır?..
“Esas’ta, Federasyon’dan istek ve beklentilerinizde haklı olsanız” bile “Ben en büyüğüm havasında” kullandığınız üslubun, sizi “usul bakımından” haksız duruma düşürdüğünü anlamanız gerekmiyor mu, Sayın Ali Koç?
Üç yıl daha Fenerbahçe’ye başkanlık yapacaksınız, 66 yıldır spor içinde yaşayan ve yazan bir gazeteci olarak rica ediyorum; üslubunuzu size, makamınıza, kulübünüze ve spora layık bir seviyede tutunuz; yararını kısa sürede göreceksiniz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.