“Hakem Odası” 1.000’e koşuyor!

A -
A +

1987-89 yıllarında gazetemizin Konya Bürosu’nda muhabirlik yaptım. Ağırlıklı olarak Konyaspor’u takip ediyordum. 1988’de Süper Lig’e ilk çıkışını yerinde takip etmiştim.
1 Kasım 1991’de gazetemizin Spor Servisi’nde resmî olarak işe başladım. Çok şükür; bu yolculuk, o gün bugündür kesintiye uğramadan devam ediyor.
Önceleri bölge sayfalarının hazırlanmasında çalıştım. Daha sonra Cem Uzan’ın İstanbulspor’unu takip eden bir muhabirlik dönemim oldu. Panorama sayfaları hazırladım.
Gazetemizde rahmetli Mustafa Pamukoğlu “Hakem Kulisi” diye bir köşe yapıyordu. Masalarımız bitişikti, çok iyi anlaşırdık.
Zeki ve çok hazırcevaptı. Okumayı çok severdi. Karşıyaka’dan Karagümrük’e kadar uzanan bir profesyonel futbolculuk hayatı olmuştu. Futbolculuktan kalan “Tırmık” diye de bir lakabı vardı.
O zaman cep telefonları yoktu. Masa telefonundan Hilmi Ok, Serdar Çakır, Ahmet Çakar, Muhittin Boşat, Metin Tokat, Oğuz Sarvan, İlhami Kaplan, Bedri Dölkeleş, Osman Avcı gibi çok sayıda isimle konuşurdu. Ben bunlara ister istemez kulak misafiri olurdum.
Herkes onu severdi ve ona güvenirdi. Bir defasında da Hilmi Ok’un Fındıklı’daki ofisine röportaj yapmak için beraber gitmiştik.
Pamukoğlu’nun antrenörlüğe hevesi vardı. 2001’in başlarında gazetemizden ayrıldı, 15 Ocak 2005’te de henüz 46 yaşında iken aniden vefat etti. Her fırsatta muhabbetle yâd ederiz.
O zaman böyle internet yok. Ben de panorama sayfaları için kâğıt-kalemle istatistikler tutuyorum. Bazen de çok orijinal “hakem analizleri” çıkıyordu.
Bende emeği çok olan o zamanki Spor Müdürümüz Sadık Söztutan Abi, bana “Sen bir hakem köşesi yap” dedi. Adını da sağ olsun kendisi verdi; “Hakem Odası!”
Evet, benim artık bir köşem vardı. Mesleğin tadına varmaya başlamıştım.
O yıllarda “köşe sahibi” olmak, kolay değildi.
Hakem camiasını çok az tanıyordum. TFF’nin internet sitesi yok. Kimsenin bende telefonu yok. Neye klasman nedir, Hakem Derneği nedir, İl Hakem Kurulu kimdir, kimler FIFA kokardı takar, MHK’da kimler vardır?
Google yok ki; bakasın da bunları öğrenesin.
Bazı hakemlerin iş telefonlarını öğrenmiştim. Arayıp konuşuyor, sorular soruyordum. Birçoğuyla ufak ufak dostluklar kurmaya başlamıştım.
Mesela o günlerde faal hakem olan Mustafa Çulcu, Metin Tokat ve Muhittin Boşat gibi isimlerin iletişim tarafları çok iyiydi, aradığımda kolay anlaşabiliyorduk.
Dönemin MHK Başkanvekili Serdar Çakır’ı arardım, İstanbul’daki hakem derneğinde sabit bir telefonu vardı. Genelde hep orada olurdu ve şeffaf davranırdı. Hakemlerin antrenmanına, eğitimine davet ederdi. Bu camiada bunlar, hele o yıllarda öyle kolay işler değildi.
Hatta bir defasında Sadık Abi’yle Burhan Felek’teki derneğe beraber gitmiştik. O zaman Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçekler 2. Lig hakemiydiler.
Yine o yıllardan şunu da hiç unutmam; bir defasında rahmetli Mustafa Pamukoğlu masasından bana döndü; “Ömer Faruk, bu Cüneyt Çakır için herkes çok iyi kumaş diyor. Galiba marka bir hakem olacak” demişti.
Evet, ben her geçen gün hakem dünyasındaki dengeleri, hassasiyetleri, kavgaları, yarışları, seçimleri, rekabeti daha yakinen öğreniyordum.
Seminerleri, dernek seçimlerini kaçırmıyordum.
Bu arada bana hemen hemen her ilden de bilgi ve haber akışı başlamıştı.
Yazılarımın çok ses getirdiğini ve ilgi uyandırdığını hissediyordum.
Şöyle ki; “Ömer Faruk Ünal cuma günü bunu yazar. O yazarsa TFF müdahil olur. Hakem Odası, otokontrolü sağlıyor” gibi cümleleri çok duymaya başlamıştım.
Bazen de ağır yazılarım oluyordu. Cuma sabahları telefonum susmuyordu.
Federasyon Başkanları ve yöneticileri, meslektaşlarım, duayenler, konu hakem olunca yazdıklarımıza ve söylediklerimize hep itibar etmişlerdir.
2005 yılında Sabri Çelik MHK’sından izin almış o günkü 30 kadar Süper Lig hakemini tanıtan bir yazı dizisi hazırlamıştım.
Metin Aydoğan ve Yılnur Önen dışındaki hakemlerin tamamı sağ olsun kabul etmişlerdi.
2007’de TGRT Haber’de “Hakem Triosu” adıyla iki tam sezon süren bir hakem programı yaptım.
Ahmet Çakar’dan, Oğuz Sarvan’a, Ufuk Özerten’e, Kemal Dinçer’e, Bülent Yavuz’a, Selçuk Dereli’ye, İlhami Kaplan’a, Tahir Kıran’a, Abdurrahman Arıcı’ya kadar çok sayıda ismi ağırlamıştım.
2009’da da iki sezon TGRT Haber TV’de Ümit Aktan’la “Başlama Vuruşu” adıyla yine hakem ve tayinleri ağırlıklı bir program yapmıştık. Çok önemli konuklar ağırladık.
2018’de Sabri Ugan ile “Maç Yeni Başlıyor” ile iki sezon yine TGRT Haber’de program yapmaya devam ettik, ta ki Covid-19’a kadar...
Hakem camiasında kim kimdir? Hangi ilde; kimin kime husumeti vardır. Kim kimden hoşlanmaz, kim kime yakındır. Zaman içinde bunların hepsini öğrendik.
Hiç tahmin edemeyeceğiniz kişiler arasında hiç kapanmayacak mesafeler vardır.
Hakem âleminde hiç anlaşamadığım “3-5 ismin” dışında hemen hemen herkesle bir hukukum oldu. Çok değerli insanlar tanıdım. Saygı duydum, saygı gördüm.
Yirmi yıla yakın bir süredir 2004’te “mide kanaması” geçirdiğim bir hafta hariç hiç ama hiç ara vermeden her cuma, bu köşeyi hazırladım.
Bininci yazıma birkaç hafta kaldı, yazılı basında sanıyorum bu bir rekordur…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.