Okumak!..

Okurken başka biri bizim için düşünür...
Biz sadece onun yaşadığı zihinsel süreçleri yeniden yaşarız...
Bu aynen yazmayı yeni yeni öğrenen bir öğrencinin öğretmeninin yazdığı yazının üzerinden giderek yazmasına benzer...
Yani okurken düşünme işinin büyük çoğunluğu bizim için yazar tarafından zaten yapılmıştır...
İşte bu yüzdendir ki kendi düşüncelerimizle zihnimiz meşgulken bir kitabı okumaya başladığımızda zihnimiz rahatlar...
Okurken kafamız başka bir insanın düşüncelerinin arenası hâline gelir...
Bundan dolayı aşırı kitap okuyan bir insan tedricen kendi adına düşünme yeteneğini kaybeder, aynen sürekli ata binen birinin sonunda yürümeyi unutması gibi...
Nitelikli yazar okunarak nitelikli olunmaz... Yani ikna edicilik, tahayyül, etkileyici karşılaştırmalar, güzel tasvirler, az kelimeyle çok şey anlatma gibi yetenekler varsa vardır...
Yani bunlar doğuştan gelen şeylerdir... Çalışmayla geliştirilemez...
(...Arthur Schopenhauer)

Öğrendim ki; “-Gerçek körlük; kalbin bulanık bakmasıyla başlıyor...”

Ayaküstü...

(...Yeni yeni meslekler)
¥ Çocukluğu Esirgeme Kurumu’nda Geçmiş Magazin Sanatçıları Derneği...
¥ Ramazan’dan Ramazan’a Maneviyat Yazarları Birliği...
¥ Terkedilen Sevgili Kaplıca Evleri ve Çamur Banyosu...
¥ Sahada Dökülüp, Podyumda Döktüren Profesyonel Futbolcular Derneği...
¥ G.Saray Eski Teknik Direktörler Rehabilitasyon ve Spor Servisi...
¥ Transfer Dönemi, Yanlış Hesap Kesim Cetveli...

KRAMPON
SİNAN Gümüş’ün “Hamit Abi’yi beğeniyorum” açıklaması üzerine G.Saray yönetimi olağanüstü toplanma kararı aldı... (Yemeksiz)
...
F.BAHÇE, kadrosunda büyük revizyona gidince Pes ve FIFA editörlerine ek iş çıktı...
...
G.SARAY başkanı Dursun Özbek Melo transferi hakkında net konuştu: “Ahmet Çakar davasından gelecek 1 milyon Euro’yu bekliyoruz.”

Ana Kumanda

(...FLASH / Haberler)
MUHABİR: Bir gecede 10 TL kazanan davulcu 30 gecede ne kadar kazanır?...
VATANDAŞ: Onu Allah bilir...
∞∞∞
MUHABİR: Yüzde yüz zam mı geldi diyorsunuz?...
VATANDAŞ: Yüzde yüz diyerek kaç anlatmak istediğinize bağlı?...

Bizim pano

Haftanın olayı Serdar’ın iftara yakın bir zamanda mağazadaki tezgâhtarla tartışması...
Kapıyı sinirli bir şekilde çarpıp çıkması ve yandaki mağazaya girmesi...
Yandaki mağazanın da aynı mağazanın diğer girişi çıkması...

Temel bir gün...

-Temel niçin kendine teklif edilen üst düzey yöneticiliği kabul etmemiş?...
“-Yükseklik korkusu varmış...”
...
Temel sinemaya gittiğinde en önlerden bilet alıyormuş... Neden?...
“-Filmi herkesten önce seyretmek için...”
...
-Nataşa ile evli olan Temel, karısı hamile kalınca Rusça dersleri almaya başlamış... Niye?...
“-Çocuk dünyaya geldikten sonra ne konuştuğunu anlamak için.
...
-Bir tabloyu duvara asmak için niçin 20 Karadenizli gerekir?...
“-Biri tabloyu, biri çiviyi, birici çekici, diğerleri duvarı tutsun diye...”

İtirafım var

(...isim: bahar ...şehir: İstanbul ...yaş: yirmi bir)
Annemle gittiğimiz her pazar alışverişinden olaylı bir şekilde eve dönüyoruz nedense...
Geçen yine markete gittik...
Manav bölümünde annem domates almak için uzandı, sonra elini birden çekti... Tekrar uzandı, tekrar çekti... Üçüncüde, “Buyurun hanımefendi önce siz alın” diye sert bir şekilde arkasına döndü... Ben şaşkın şaşkın izliyorum tabii... Domateslerin arkasında yer alan aynada kendini görmüş meğer...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Gündemin kırıntıları

Avrupa Şampiyonası için Fransa’da bulunan yüzlerce Rus ve İngiliz, alkol sebebi ile birbirine girmiş.
Altısı ağır 33 yaralı olunca alkol yasaklanmış…
İslam sahiden de çok “gerici” değil mi; alkolü 1400 sene evvel yasaklamış!..
(...tek_dava)

Ya kadınlar olmasaydı!

-Kirli sepeti dolar taşar, ütüleneceklerden bir dağ oluşurdu...
...
-Sağlıksız beslenme yüzünden mideler ve bünyeler sarsılırdı...
...
-Tekstil sektörünün içler acısı hâle düştüğü dünya olurdu...
...
-Tekstil sektörü iflas noktasına gelirdi...
...
-Makyaj malzemeleri ve bakım ürünlerinin tüketimi yüzde 98 azalırdı...
...
-Erkekler daha az tıraş olmaya başlardı... 
...
-Ortalıkta kopuk düğmelerle dolaşılırdı...
...
-Sessizlik ve kaçınılmaz olarak huzur hayat bulurdu...
...
-Evlilik programları yayından kalkardı... Ne de güzel olurdu...
...
-Artık cidden “sadece futbol” konuşulurdu...
...
-Şiir yazılmayan siz bir dünya olurdu...