15 Temmuz ve Dış güçler

A -
A +
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) “15 Temmuz Darbe Girişimi Toplumsal Algı Araştırması” başlıklı bir rapor yayımladı. FETÖ’nün darbe girişiminden sonra Türkiye’de demokrasi nöbetlerine katılan insanların temel motivasyonunun ve darbe girişimine yaklaşım biçimlerinin ortaya konulmasını hedefleyen rapor yüz yüze görüşme tekniğiyle yürütülen titiz bir çalışma sonucunda hazırlandı.
Raporda 15 Temmuz gecesi vatanı FETÖ’ye bırakmamak için sokağa dökülenlerin yaşadıkları deneyimler, FETÖ’nün darbe girişimindeki rolü, FETÖ’nün dış güçlerle ilişkileri, hükümetin darbe girişimi karşısında takındığı tutum ve FETÖ’yle mücadelesi, muhalefet partilerinin yaklaşımları gibi konular ele alındı. 75 sayfalık bu değerli çalışmanın tamamını okumak isteyenler, www.setav.org sitesine girebilirler. Bu yazıda, raporun darbe girişiminin dış politikayla ilişkili tespitlerine yer vereceğim.
SETA raporu, Türk halkının çok büyük bir bölümünün FETÖ darbe girişiminin arkasında dış güçler olduğuna inandığını göstermektedir. Apaçık delillerin ortaya döküldüğü bir ortamda zaten aksini iddia etmek abestir. Dış bağlantının neresi olabileceği sorusuna verilen cevapların büyük bölümü ABD, Pensilvanya, İsrail, Avrupa ve İngiltere şeklindedir. Halkın çoğunluğu FETÖ’nün ABD tarafından kullanılan bir araç olduğunu ve bu darbe girişiminin ABD’nin desteğiyle yapıldığını dile getirmektedir. Bir bölümü ise bu organizasyonun bir konsorsiyum işi olduğu, ABD kadar bazı AB ülkelerinin de dahlinin bulunduğu görüşünü taşımaktadır. İşin içinde AB’nin de bulunduğunu düşünenlerin en çok öne çıkardığı iki ülke ise İngiltere ve Almanya’dır. Bununla bağlantılı olarak, NATO’nun da askerî bir örgüt olarak darbenin destekçileri arasında yer aldığını, ordu içinde “NATO’cu” diye tabir edilen subayların, darbe girişimine destek olduklarını dile getirenler de bulunmaktadır. ABD bağlantısı en çok, FETÖ elebaşının ABD’de tutulması ve Türkiye’nin tüm taleplerine rağmen iade edilmemesi argümanına dayandırılırken, NATO bağlantısı için öne çıkarılan argüman ise darbeye katılan F-16’lara İncirlik Üssü’nden kalkan tanker uçaklarla yakıt ikmali yapılmasıdır.
Diğer yandan rapor açık bir şekilde göstermektedir ki, darbenin arkasında Batılı devletlerin olduğunu düşünenler, söz konusu devletlerin özellikle son 4 yıldır Türkiye’nin aleyhine bir kampanyanın parçası oldukları gerçeğinden de hareket etmektedirler. Gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralık’la devam eden, PKK ve IŞİD’in terör eylemleriyle hızlanan Türkiye’yi kaosa sürükleme sürecinde Batılı devlet adamlarının ve Batı medyasının Türkiye’yi açıkça hedef tahtasına koyan tavırları, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’ye karşı bir konsorsiyum tarafından başlatılan sistematik komplonun son halkası olduğunu elbette düşündürtmektedir.
Raporda çok dikkat çeken bir husus da, darbecilere destek veren dış güçlerin Türkiye’de sadece hükümeti yıkmayı hedeflemedikleri aynı zamanda Türkiye’yi parçalayarak etkisizleştirmeyi planladıkları görüşünün halk tarafından yaygın biçimde paylaşıldığıdır. Bunun bir adım ötesine geçerek, aslında dış güçlerin planının tüm Orta Doğu’yu ve İslam âlemini yeniden şekillendirmek olduğunu, Türkiye’nin zayıflatılması ve istikrarsızlaştırılmasının da bu kapsamlı planın bir aşaması olarak görülebileceğini ifade edenler de bulunmaktadır.
Önümüzdeki dönemde 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında Türk kamuoyundaki dış politika algısını ölçen başka çalışmalar da elbette yapılacaktır. İleride ortaya çıkacak sonuçların bugünkünden pek farklı olmayacağı kanısındayım. Darbe girişimi, halkın Batı dünyasına olan bakışını köklü olarak dönüştürmüş durumdadır. Bu bakışın da kolay kolay değişmeyeceği ortadadır. 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye’nin Batı bağlantısı onarılması imkânsız bir yara almıştır. Bunun da müsebbibi Türkiye değildir!
Bugün Cumhuriyet tarihinin en büyük kitlesel buluşması için Yenikapı’da olacağız. Milyonlarca insan hep bir ağızdan “Hakimiyet Milletindir” demek için bir araya gelecek. Gönül ister ki, Batı medyası bu tabloyu doğru ve tarafsız bir dille kamuoylarına aktarsın...
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.