Kılıçdaroğlu “oyun”u gördü mü?

CHP’nin bu haftaki grup toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı gazeteci ve araştırmacıları hedefe koyarak “Son zamanlarda sureti kendinden menkul bazı kişiler türedi. Bunların bazıları gazeteci bazıları araştırmacı formatında önümüze çıkıyorlar, muhalefet nasıl yapılır kelle koltukta muhalefet yapan bana öğretmeye çalışıyorlar. Muhalefet dersi verenler şunu çok iyi bilsinler ki biz daha ölmedik! Sizin ne mal olduğunuzu gayet iyi biliyoruz. Bütün haksızlıklar karşısında kalemini dahi oynatmayan, yazı dahi yazmayan televizyona dahi çıkıp konuşmayan adam kalkmış muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi halkımız için sonuna kadar yapacağız” açıklamasını yaptı.

 

İlk duyduğumda tam olarak kimi/kimleri kastettiğini anlamamıştım. Hatta niye şimdi böyle bir açıklama yapma gereği duydu diye içimden geçirdim.

 

Çarşamba akşamı Habertürk TV’de Serap Belet ile Kürşad Oğuz’un sunduğu Habertürk Gündem programında Kürşad Oğuz’un sorusu üzerine Mustafa Balbay’ın açıklaması Kılıçdaroğlu’nun nereyi kastettiğini gösterdi.

Meğer Kılıçdaroğlu’nun kızgınlığı 6’lı masadaki ikinci partiye yakın anket şirketlerinin çalışmalarınaymış.

Bazı anketlerde CHP’nin oy oranının donuk, buna mukabil İyi Parti’nin oyunun yüksek gösterilmesi CHP’de rahatsızlık oluşturmuş. CHP’de “Bunlar bu gidişle İyi Parti’yi ikinci, bizi üçüncü sırada gösterecekler. Gidişat orayı gösteriyor. Bu tür manipülasyonlara dur demek lazım. Masada operasyon yiyoruz” yaklaşımı ön planı çıkmış.

Kılıçdaroğlu’nun sözleri bu rahatsızlığı gösteren ön almaya yönelik bir açıklamaymış.

 

 

Aslında bunun işaretleri uzun süredir kendini gösteriyordu. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hem İmamoğlu örneğinde olduğu gibi CHP’li siyasetçilerle ilgili söylemi hem de son aylarda CHP seçmenini çekmeye yönelik sözleri CHP yönetiminin elbette dikkatini çekmiştir.

 

CHP ve özellikle Kılıçdaroğlu’na yönelik bir stratejinin devreye sokulduğu anlaşılıyor.

Anketlerde CHP oy oranının düşük veya donuk gösterilmesine karşın İyi Parti oy oranının şişkin gösterilmesiyle ‘Masa’da Kılıçdaroğlu’nun eli zayıflatılmak isteniyor.

 

Cumhurbaşkanlığına aday olmak isteyen Kılıçdaroğlu’na manipülatif anketler üzerinden mesaj veriliyor. “Halk seni istemiyor. Neredeyse CHP ikinci parti olma özelliğini kaybediyor. İyi Parti sizin yerinizi alacak. Masa’da elin o kadar güçlü değil” mesajı verilmeye çalışılıyor.

 

CHP ve Kılıçdaroğlu, Masa’daki yerini 2018 Seçim sonuçları üzerinden konumlandırırken, İyi Parti yerini seçim sonuçları üzerinden değil de partiye yakın anket sonuçları üzerinden değerlendiriyor. Ona göre hareket ediyor.

İyi Parti, 6’lı masada CHP’nin “Eşitler arasında birinci” konumunu kabul etmiyor. Siyasi Partiler Yasası’nda yapılan son değişiklikle küçük partilerin önemi azalınca CHP/Kılıçdaroğlu dengelenmek isteniyor. “Biz eşitiz. Hatta bazı anketlere göre biz ikinci siz üçüncü sıradasınız” denmeye çalışılıyor.

Anlaşılan, anketler üzerinden devreye sokulan “oyun”u gören Kılıçdaroğlu grup toplantısında adrese teslim bir açıklama yapma gereği duydu.

 

 

6’lı masada muhafazakâr seçmeni çekme görevi Deva, Gelecek ve Saadet Partisine havale edilmiş gibi. Ne kadar başarılı olup olmayacaklarını önümüzdeki seçimlerde göreceğiz.

 

İyi Parti ise ilk ortaya çıktığı zamanlardaki söyleminden uzaklaştığının işaretlerini veriyor. İlk önce milliyetçi söylemi azaltıp merkeze odaklanmaya çalıştı.

 

Son aylarda ise seküler tonu öne çıkaran, CHP seçmeninin hoşuna gidecek söylemi artırmaya başladı. 

Grup toplantılarında Medeni Bilgiler kitabının teşkilatlara tavsiye edilmesiyle başlayan süreç II. Abdülhamid’e söylenen “İstibdat” sözleri üzerinden devam ediyor.

 

Akşener, muhafazakâr kesimi rahatsız etme pahasına âdeta CHP seçmenine yürüyor.

İyi Parti yeni genişleme sahası olarak CHP seçmenini hedefe koymuş gibi. Buradan kitlesel oy alınabileceği hesaplanıyor.

İyi Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engellemeye çalışırken, CHP seçmenini de kendine çekmek istiyor.

Bakalım, anketlerden sonra Kılıçdaroğlu bu konuda da bir açıklama yapacak mı?