DERİN AMERİKALI!

A -
A +
ABD Başkanı Donald Trump’ın millî güvenlik müşaviri ve “en şahin ve en neo-con”lardan John R. Bolton ve beraberindeki hey’et, FETÖ’nün iadesiyle Suriye mes’elelerini görüşmek üzere Ankara’dalar.
Haber merkezlerimiz, haberi “John Bolton ve beraberindeki adli hey’et” diye verdiler. Suriye de görüşüleceğine göre yalnızca Amerikan’ın içişleri, adalet, istihbarat, emniyet gibi temsilcileri değil, Suriye ile alakalı olarak dışişleri, savunma, istihbarat ve askerî uzmanlar da vardır. Nitekim Türkiye tarafında da Adalet, Dışişleri, İçişleri Bakanlarımızla bu bakanlıkların ilgili üst derecedeki memurları toplantıda da yer almaktadır.
Esasında John Bolton ve kafilesi 8 Ocak 2019’da geleceklerdi. O ziyaret garip bir şekilde bir hafta öne çekilerek 3 Ocak’a alınmış bulunuyor. Bir başka dikkat çekici olansa bu ziyaretin hemen öncesinde New York Times’ta çıkan haberdir. Adı geçen gazete “Amerika’nın kuzey Suriye’den en erken 4 ayda çekilebileceğini” yazdı. Hâlbuki Trump, çekilmeden ilk söz ederken bir kaç hafta gibi sözler ediliyordu. Gün geçtikçe süre uzatıldı. Nihayet “en erken 4 ay” denir oldu.
Bu ziyarette gözden kaçmaması geren bir taraf daha var. Amerikan hey’eti, Ankara’dan sonra İsrail’e gidecektir. Oradaki görüşme herhâlde Kudüs’te olur. Bu noktada John Bolton’ın İsrail-Filistin ihtilafıyla alakalı olarak 2009’da söylediklerini nakletmeliyiz. Çözüm teklifi şudur:
-Gazze Mısır’a, Batı Şeria Ürdün’e bırakılsın!
Filistin diye bir devleti ortada bırakmayan, Filistinlileri, vatansız koyan insafsız bir görüş. Bu görüş, sahibinin nasıl bir İsrail taraftarı olduğunu açık ve net şekilde göstermektedir.
Mevzubahis kişi, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da “İslamcı devletin temellerini atan adam” diye tarif ettikten başka 14 Mart 2018’de Fox News’teki bir haber programında da aşağıdaki sözleri sarf etmiştir:
-Türkiye, Suriye’de operasyonları genişleterek Amerika ile karşı karşıya gelmektedir. Ayrıca Amerika’nın silah yardımı yaptığı PYD/YPG ile de savaşmaktadır? Bu Türkiye, dost mudur, düşman mıdır?
Bay Bolton bilmeli ki Türkler, samimi Müslüman hayatlar yaşamış fakat “İslamcı” bir tezleri olmamışlardır. Sonu ist, izm, ci, cu.. ile biten kavramlar Batı’ya aittir.
Bir insanın, dost mu, düşman mı? Olduğuna karar veremediği bir devlete gelmesi tuhaftır.
Derin Amerikalıya yakından bakmalı:
Pos bıyıkları ve soğuk ve mekanik görünüşüyle resimli roman sayfalarından fırlamış intibaı veren John Bolton, 1948 doğumludur. Avukattır. 1980’den beri üst seviyede vazifeler yapmaktadır. Hususi olarak yetiştirildiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyetçi Başkanlar Ronald Reagen, George Bush ve George W. Bush’un maiyetinde çalışmıştır. Adalet ve Dışişleri Bakanlıklarında güvenlik konularında diplomatlık yapmıştır. 2005-2007 arasında ABD’nin BM temsilciliğini deruhte etmiştir.
Muhafazakâr yapıdaki American Enterprise Institute adındaki düşünce kulubünde uzmanlık, bir sermaye yöneten şirketinin üst seviye danışmanı ve Fox News’in yorumcusu olan John Bolton, bunlardan başka Millî Silah Birliği ve Muhafazakâr Siyaset Merkezinde de görevlerde bulunmuştur.
Irak’ta nükleer silah olduğu lafını yayarak Amerikan ordusunun bu ülkeyi işgalinin önünü açanlardandır. Bununla da doymayarak “Irak’ın tek parça kalması veya üçe bölünmesinin Amerikan menfaatleri açısından bir farkı yoktur” diyebilme vicdani rahatlığını göstermiştir.
John Bolton, diplomasiyle halledilecek bir ihtilaf için bile “önleyici saldırı” yanlısıdır. Kuzey Kore’ye karşı şahin politikalar taraftarıdır.
Tasvir ettiğimiz bu kişinin Kuzey Kore ile Türkiye arasında bir fark görmediğine inanmak çok zordur. Ankara’daki müzakerelerin çetin olduğundan eminiz. Sözüm ona “DEAŞ’la mücadelede ikinci devreye girildiğinden” hareketle bir takım mavi boncuklar dağıtılmak istenecektir.
Ama nafile; artık Ankara’da “onların çocukları” yok! Şu da unutulmasın deriz. Masanın öbür yanındaki neo-conlar, Ankara’dan aldıklarını, İsrail’de paylaşacaklardır.
Derin Amerikalılar, ne FETÖ ve şürekasını bedavadan verir ve ne de kuzey Suriye’den bedavadan çekilirler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.