Koltuk takımı

A -
A +

> 3-0’lık Olimpiakos yenilgisi Fenerbahçe’ye yaramış desem, ayıp olur mu? Pereira’nın o hezimetten beş farklı oyuncu ile çıktığı, Miguel Crespo ve Serdar Dursun’a ilk kez on birde forma verdiği maçın ilk yarısı Fenerbahçe’nin “göz açtırmayan” futbolu ile geçti.

> Berisha’nın daha ilk çeyrekte -Tarkan’ın ayağına çarpıp kaleci Ertuğrul’u yanıltan- golü, muhtemelen Mesut Özil ve forma buldukça ayağından geleni yapan Mert Hakan’ın kenarda oturmasını eleştirecek olanların ağzına biber sürdü.

> İlk devrede rakibine neredeyse hiç pozisyon vermeyen Fenerbahçe savunması, Kasımpaşa’nın en etkili hücum silahı Yusuf’u sağ kanatta önce Ferdi, ondan sektiğinde ise Serdar Aziz’le etkisiz hâle getirdi. Sumocu Kim Min Jae ise Umut’u çime gömmekle meşguldü.

> Nasıldı o söz; “bu güneşe kar dayanmaz”; dayanmadı hakikaten… Fenerbahçe’nin hücum çeşitlemeleri bir kez daha meyvesini verdi. Bu defa Rossi’nin asisti, Luiz Gustavo’nun “temiz” vuruşuyla...

> Soru şu: Neden ilk yarıdaki futbolunu ikinci devrelere taşıyamıyor Fenerbahçe? Yine sıradan bir görüntü, yine rakibin baskısına boyun eğmek, yine Altay’a fazla mesai yaptıran rakip…

> Kasımpaşa ki, “geri dönüşlerin” takımı. Geride kalan yedi haftada iki kere 0-2’den puan çıkarmış bir ekip… Şahane bir golle, Fenerbahçe’ye kâbus gibi bir yarım saat yaşattılar yine.

> Travnik’in tekniğini konuşturduğu ve iki rakibini ekarte ederek uzak köşeye plaselediği vuruşu, kalan dakikalar için “acaba” dedirtti. Bu kez 2-2'yi ise Altay önledi.

> Beklenenden sert geçen mücadelede, bir de tartışmalı pozisyon var. Serdar’ın Umut Bozok’u çektiği an, hakem Karaoğlan’a inandırıcı gelmedi ve futbol yorumcularına sermaye olarak kaldı.

MAÇIN ADAMI: Diego Rossi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.