Ekim ayında olacak olan şey ne?

Yazının detaylarına girmeden önce kendimize şöyle bir soru soralım: Kadim zamanların barbar şövalyesi olan büyük devletlerin gözü neden Doğu Akdeniz’de?

Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya neden burada petrol araması yapıyor? İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, Lübnan, Suriye ve Libya neden bu bölgeyi abluka altına almış durumda?

Lübnan ve Libya hariç, diğer ülkelerin tamamı neden Türkiye’ye tehdit üstüne tehdit savuruyor?

Ve en önemlisi…

Türkiye; başta Yunanistan olmak üzere, bu ülkelerin tamamıyla savaşma pahasına Doğu Akdeniz’deki haklarından neden geri adım atmıyor?

Doğu Akdeniz ve tabii ki Karadeniz’de olmayan doğalgaz, olmayan petrol üzerinden bu kadar gerilim, bu kadar kavga olur mu?

Aslında bütün bu sorduklarımın cevabı biliniyor. Bilmiyorsanız size ben söyleyeyim.

Gerek Doğu Akdeniz ve gerekse Karadeniz’de hiç kimsenin hayal dahi edemeyeceği ölçüde büyük petrol ve doğalgaz kaynakları var. Ve Türkiye, yukarıda saydığım bütün devletler arasında bu kaynakların büyük bölümüne ulaşmaya en yakın ülke…

Hatta ulaşan ülke!

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıkladığı gibi 320 milyar metreküp doğalgaz rezervine ulaşmıştık. Kaldı ki ben bu rakamın 320 milyar metreküp olduğuna inanmıyorum.

Niye?

Dünyada süper güç seviyesine ulaşmamış hiçbir ülke, onlarca ülkenin harala gürele sismik arama yaptığı bir noktada bulduğu petrolün ya da doğalgazın tam miktarını açıklamaz. Diğer devletleri azdırmamak için, kudurtmamak için yapmaz bunu…

Benim bildiğim Erdoğan da hepi topu 7 yıllık doğalgaz rezervine ulaşıldı diye sevinç naraları atmaz, dünyayı ayağa kaldırmaz. Şahsi kanaatimi soracak olursanız, bulduğumuz doğalgaz rezervi açıklanan rakamın çok, çok üzerinde…

Şimdi asıl noktaya geleyim.

Nice zamandır devlet kanadında çok önemli makamlarda olan yöneticiler, detay vermemekle birlikte bir tarihe dikkat çekiyor.

Kime sorsam, “Ekim ayı” diyor ya da “Türkiye’nin çehresi ekim ayından sonra tamamen değişecek” benzeri yorumlar yapıyor.

Şaka değil…

İnanın bunu pek çok kişiden çok umutlu, çok heyecanlı bir şekilde duydum, duyuyorum.

Ekim ayında ne olacağını yapılan bazı açıklamalardan yola çıkarak az çok tahmin edebiliyorum.

Şöyle ki…

Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Bundan sonra Türkiye cari açık değil, cari fazla verecek” demişti. Bunu, Türkiye’yi 7 yıl idare edecek bir doğalgaz rezervine güvenerek söylemiş olamaz di mi?

Artı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 320 milyar metreküp doğalgaz bulduğumuz Karadeniz’deki Tuna1 Sahası’nı kastederek, “Buradaki ilk katmana ulaştık ama diğer katmanlar da var. Yakında yeni ve daha büyük müjdeler verebiliriz” anlamına gelecek sözler söylemişti.

“Nereye varmaya çalışıyorsun?” diye soracak olursanız, uzatmadan söyleyeyim. Güvendiğim kaynaklardan edindiğim bilgilere dayanarak söylüyorum.

Türkiye aradığını buldu!

Yine Tuna1 Sahası'nda, ikinci katmandaki rezervlere ulaşıldı! Daha önce açıklanan 320 milyar metreküplük ilk miktarın katbekat üzerinde rezervlere ulaşıldı hem de…

Sadece bu değil…

Gerek ulaştığım kaynaklar gerekse bölgeden gelen bütün sinyaller Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de de istediği sonuca fazlasıyla ulaştığını gösteriyor!

Tam miktarını veremem ama Türkiye’nin yüz yılını, yüz yıllarını kurtaracak kadar rezerve ulaşıldı diyeyim, gerisini siz anlayın.

Ve sanırım herkesin dikkat çektiği ekim ayında bunların müjdesi verilecek.

Tabii siz bu müjdeleri daha önce İngiliz Reuters kanalından duyarsanız şaşırmayın!