Ünal Bolat

"Aslan gibi babayiğitti eşim. Askerliğini Mardin Kızıltepe'de yapmıştı komando olarak... Oğlum bir yaşındaydı o zaman... Şehit olursam üzülmeyin diyordu... "

"Elli yedi yıllık hekimliğimde gece gündüz insanların dertlerine deva olmaya çalışırken seksen iki yıl önceki o doktoru da hep saygı ve rahmetle anarım..."

"Annemi sırtına bindirerek, her hastalığa bakan bir doktora götürmüş. Yol boyu içinden dua etmiş: Ya Rabbi, doktor ikna etse de eşim fikrinden vazgeçse!.."

"Kadıncağızın, üç oğlunun üçü de bedensel engelli doğmuş. Bu üç çocuğun yükü öyle ağır gelince sorumluluktan kaçmak istercesine baba evi terk etmiş!.."

"İşte aradığım 'örnek insan' diyorum. Bir haftadır herkesle görüştü. Kimse konuşmuyor. Okulun her yerinde, her şeyinde fırtına öncesi sessizlik hâkim..."

"Kendimizi devletin öz evladı sandığımız bizler bu haykırış karşısında birbirimize baktık. Doğrusu korktuk adamdan. Yoktu ki orada devlet... Biz vardık..."

"Güngör'ün gözleri dolmuştu. Şimdi anladın mı öğretmenim niçin göz doktoru olmak istediğimi der gibiydi. Gözlerimi kaçırarak siyah saçlarını okşadım..."

"Malum terör olayları... Başbağlar katliamı zihinlerden çıkmamış daha. ‘Memleketin her karış toprağı bizim', düşüncesiyle kendimi rahatlatmaya çalışıyorum..."

"Bu satırları da aynı sevinç ve mutluluk duygusuyla yazıyorum. Çünkü hatıramız yayınlanmış. Beklediğimiz hatıra yayınlanınca nasıl sevindiğimi anlatamam..."

"Babasını çok severdi. Onu örnek almıştı. Çok hırslıydı. Babası da ‘benim kızım en iyi yere gelecek' diye sürekli kızını bu hırsı yaşamaya motive ederdi..."

"Ah dedim içimden. Ana babasını her gün gören, arabası altında okula gidip gelen ne anlasın yurtta kalanın ve memleketinden uzakta okuyanın hâlinden!.."

"Roller ezberlendi, provalar yapıldı. Yılbaşı geldi. Şimdi sıra bilet satmadaydı. Ama bilet denilen imzalı kâğıtları nasıl satacaktık? Köylüde para yok ki?.."

"Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki: Kavuştuğunuz her nimet; hep hakka imanın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın ihsanıdır..."

"Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Zavallı babamla tek başıma hayatın acısını çekmek zorunda kalmıştık. Sanki terk edilmiş bir dünyada gibiydim!.."

"Asıl teşekkür edeceğimiz insan bir özürlü kardeşimizdir. Televizyonda o delikanlının nasıl araç kullandığını gördüm. Cesaretimi ona borçluyum..."

"Babam ‘Oğlum sen Allahın gönderdiği bir lütufsun, senin sayende işlerimiz arttı. Müşterimiz çoğaldı. Allaha şükür eskisinden daha iyi yaşıyoruz' diyor."

"Ebe kollarımın çok kısa ve sakat olduğunu, bacağımın birinin kısa ve yapışık olduğunu görüp çok üzülmüş. Anneme fark ettirmeden acele kundaklamış."

"Adam çıkarmış belinden tabancasını. Dayamış Yusuf'un şakağına. Basmış tetiğe... Ne varsa boşaltmış şakağına. Yusuf daha orada hayatını kaybetmiş."

"Hiçbir aile tarafından seçilmeyen bu çocuklar o gün akşama kadar yurtta ne yapacaktır? Onların psikolojik yıkıntısını kim tamir edecektir?"

"Valiz ama içinde ne var? Kimse öyle rastgele emanet alıp da başına iş açmak istemiyor. Birkaç arkadaş olduğumuzda, valizleri biri bekler nöbetleşirdik."