Ayasofya müjdesi bekleyenler nerede?

A -
A +
İstanbul’un fethinin sembolü…
Sultan Fatih’in emaneti…
Haçlının diş bilediği…
CHP’nin İngiliz’e, Yunan’a yaranmak için müzeye çevirdiği…
Kutlu mabet; Ayasofya.
***
Geçen haftaki yazımızın da mevzusuydu.
Yeni Zelanda katliamcısının elindeki silahla, junior Netanyahu’nun attığı Tweet’le, Avrupa Birliği’nin yayınladığı raporla gönderdiği tehdit dolu Ayasofya mesajlarına karşılık bir okuyucumuz, gönderdiği mektubunda toplumdaki şu kanaati anlatıyordu:
  • Soğan, patates için lider satanla böylesine büyük bir mücadeleye çıkılmaz.
  • ABD, Rusya ambargo uygular, AB seyahati kısıtlar, turizm baltalanır, dolar fırlar, etin kilosu yüz lira olursa Erdoğan’ı düşman belleyeceklerle Ayasofya açılmaz.
  • Vesayetçi zihniyet 1939 yılından günümüze, iliklerimize kadar her şeyimizi küresel yapılara esir ettiği, ilmiği boynumuza geçirip kıpırdayamaz hâle getirdiği, Siyonist paganistlere hizmetçiliğe mahkûm ettiği için Ayasofya açılamaz.
***
Bu tartışmaların hemen akabinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, TGRT Haber canlı yayınında bombayı patlattı;
“CHP zihniyetinin attığı bu adımı değiştiririz. Ayasofya’nın statüsünü müze olmaktan çıkarıp, yeniden cami yaparız.”
Erdoğan, bu müthiş müjdesini bir adım daha öteye götürdü üstelik;
“Seçimden hemen sonra Ayasofya’yı tekrar aslına rücu ettiririz. Bu ne demektir? Yani Ayasofya’yı müze olmaktan çıkarıp Ayasofya Camii ismiyle müsemma hâle getiririz.”
***
İşte 84 yıldır beklenen cümle…
Çok çok önemli bir adım.
Kendi içimizde bile “Bu şartlarda açamayız, buna cesaret edemeyiz” diyenlerin çoğunlukta olduğu bir dönemde Cumhurbaşkanımızın gösterdiği yürekli duruş ve milletine duyduğu güvenin ilanı.
Her cuma Ayasofya önünde toplananların,
Her mitingde Erdoğan’a “Ayasofya’yı aç Reis’im” diye çığlık atanların coşkuyla havaya zıplayacağı müjde…
Türkiye’ye parmak sallayanların, katliam yapıp manifesto yayınlayanların, Kudüs’ü işgale kalkışanların, Golan’ın işgaline imza atanların cevaplarını aldığı gün.
***
Beklerdim ki, böyle bir müjdeden sonra insanlar sokaklara aksın…
Sevinç gösterileri doruğa çıksın…
Bizim dışımızdaki gazeteler de Ayasofya manşetleri atsın…
TV’ler günlerce Ayasofya’yı işlesin, İstanbul’dan yükselen ses ta Yeni Zelanda’daki katliamcının kulağında çınlasın.
Fakat, heyhat!
***
Günlerdir takip ediyorum, bizim gazetenin dışında Ayasofya müjdesini büyük puntolarla veren olmadı.
“Ayasofya açılsın” diye toplanan kalabalıkların bu defa çıtı bile çıkmadı.
Ne doğru düzgün TV programlarına konu oldu, ne de yer yerinden oynadı.
Şimdi birileri diyebilir ki, içinde namaz kılınıp kılınmayacağına açıklık getirmedi.
E daha ne desin peki!...
Kusura bakmayın ama, bu ruhsuzluğu görünce şu endişeye kapıldım;
Mektubunu yayınladığım okuyucumuz haklı mı ne!..
 
*************
 
Trump birkaç imza daha atacak
 
Adam niyetini gizlemiyor.
Bir imza atıyor…
Hoop Filistin toprağı Kudüs’ü İsrail’e veriyor!
Sonra bir imza daha çakıyor...
Hoop, Suriye’nin Golan Tepeleri İsrail’in oluyor!
Görünen o ki, hak-hukuk yalan, işgalcilik bu kadar kolay…
Dünya karşı çıkıyormuş falan, kimin umurunda…
“Ben yaptım oldu” diyor.
BM de hikâye zaten.
İsrail bugüne kadar BM kınamalarını, hatta kararlarını çok mu dinledi ki, Trump dinlesin!..
***
Ne kadar demokratik, çağdaş, medeni bir dünyada yaşıyoruz, baksanıza…
Batı demokrasisi, Trump’ın saçlarında güneş olmuş, âdeta üzerimize parıldıyor.
Hatta apaçık gelecekten haber veriyor.
“Burada bitmeyecek” diyor yüzümüze yüzümüze…
Hemen sınırımızda yaptıkları, çok uzatmayacaklarının da işareti.
Trump, bir gün böyle bir imza ile PKK/PYD’ye açılan alanı da işte böyle İsrail’e verecek.
Sonra sıra Kuzey Irak’a gelecek.
Ve tabii ki ardından İran, hatta başarabilirlerse Türkiye’den koparılacak topraklara…
***
Büyük İsrail adım adım böyle gerçekleşecek.
Bu bölgenin zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarını ise elbette ABD’deki Yahudi şirketleri hortumlayacak.
Doğu Akdeniz’de çıkarmaya başladılar bile…
Golan’ın ve Gazze’nin açıklarında büyük rezervler bulduklarını hatırlatayım bu arada.
Siz şimdi beka problemi mi dediniz?
Hadi canım sen de !
 
****************
 
‘Bizimkisi bir aşk hikâyesi’
 
AK Parti, seçim kampanyalarında farkını yine ortaya koydu.
Reklamlar etkileyiciydi.
Cumhurbaşkanı’nın doğum günü için AK Parti İstanbul İl Başkanlığının hazırlattığı film müthişti.
Gençlere ulaşmak için sosyal medya iyi kullanıldı.
Özellikle de Binali Yıldırım’ın ekibi tarafından…
Son düzlükte miting meydanlarını coşturan merhum Kayahan’ın Bizimkisi Bir Aşk Hikâyesi parçası ise çok isabetli bir hamle oldu.
Fikir edenlerin aklına, yüreğine sağlık.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.