'Normalleştik' derken sorumlu olalım: İsrafa dikkat!

Lokanta, kafe ve restoranlar açıldı. Tatil mevsimi ve mangal-piknik sefaları başlıyor. Gıda talebi artacak. Uzmanlar uyarıyor: Kuraklık, rekolteye zarar verecek zaten. Bir de israf etmeyelim!

CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ

Dünyada her yıl 1 trilyon dolarlık, Türkiye’de ise 256 milyar liralık gıda israfı yapılıyor. Türkiye’deki gıda israfı son tespitlere göre yıllık 7,7 milyon ton... Kişi başı israf ise 97 kilogram... Pandemi döneminde israf biraz düştü. Ancak toplu tüketim noktalarının açılması ve tatil-piknik sezonuyla birlikte israfın yeniden yükselmesinden endişe ediliyor. Gıda Dostu Derneği Başkanı Ali Akgün, kapanma sürecinin ardından israfın önlenmesi çağrısında bulundu. Akgün “Özellikle restoran ve kafelerde israf yüzde 20-25 artabilir. Buralardaki israf, evdeki israfın üç katı. Bol porsiyonlar ve ücretsiz ikramlar da israfı beraberinde getiriyor. İnsanlarda bir özlem var. Kendilerini dışarıya, kafelere, restoranlara atacaklar. Restoran yöneticileri de müşterileri daha çok çekebilmek için gıdaları fazla verecek, ikramları artıracaktır. Bu da normal olarak israf hanemize yazılacak” diye konuştu. Esnafın porsiyonları küçültmesi gerektiğini vurgulayan Akgün, “Ücretsiz ikramlar azaltılmalı ya da menüye konmalı. Masaya gelişigüzel dolduruyoruz. İkramlar yine olsun ama isteğe göre gelsin. Ayrıca müşteri, ücretsiz ikramlara müdahale edebilir çünkü rekabet ortamında ikramlar yüzünden bazen masanın örtüsü bile görünmüyor” ifadelerini kullandı.

BAKANLIK DA UYARDI
Tarım ve Orman Bakanlığı da geçtiğimiz haftalarda “Otel, Restoran ve Diğer Toplu Tüketim Yerlerinde Gıda İsrafı ile Mücadele Kılavuzu” hazırlamıştı. İsrafın nasıl önlenebileceğine ilişkin şu önerilere yer verildi: Açık büfelerde süsleme amaçlı gıdaları kullanmaktan kaçının. Küçük servis kaplarında servis yapın. Yemek kaplarını da sadece gerektiğinde tamamlayın...