"Ben aşık oldum!"

A -
A +

Muhammed Şüreymî, bir Allah dostu. Bir gün, sevdiği bir genç geldi yanına. Mahcup bir hali vardı. Bir görüşte anlayıp sordu mübarek. - Sıkıntılısın? - Evet hocam, hem de çok. - Hayırdır, nedir derdin? Söylemeye utanıyordu. Büyük Velî, elini dostça koydu gencin omuzuna. - Çekinme evladım, söyle. - Efendim, ben bir kıza aşık oldum. - Olabilir, kim bu kız? - Komşumuzun kızı. - Eeee? - Evlenme teklif ettim, reddetti. Delireceğim. Mübarek acıdı gence. - Ona kavuşmayı çok mu istiyorsun? - Hem de nasıl. Gir şu odaya! Dergahın boş bir odasını gösterdi gence. - Gir şu odaya! Ben demeden çıkma sakın! - Peki ama, orada ne yapacağım? - O kızın ismini tekrar tekrar söyleyeceksin. - Peki hocam. Ve girdi o odaya. Başladı kızın ismini söylemeye. Yemedi, içmedi, "Neriman, Neriman..." dedi durdu devamlı. Sonra mı? Üçüncü günün akşamı çalındı oda kapısı. Genç seslendi içerden: - Kimsiniz? - Neriman! Kapıyı açmadan sordu tekrar: - Hangi Neriman? Kız sinirlendi. - Canım hangisi olacak? Ben, sevdiğin Neriman. Evlenmek istediğin Neriman. Kalp gözü açıldı Tanımaya tanımıştı ama, ona karşı sevgi kalmamıştı ki kalbinde. Sordu içerden: - Ne istiyorsun? - Canım evlenme teklif etmiştin ya, - Evet, - Kabul ediyorum! O an şöyle düşündü genç: "Mademki insan sevdiğinin ismini çok söylemekle ona kavuşuyor. Öyleyse Rabbimin ismini çok söyler, Ona kavuşurum..." Kapıyı açmadan cevap verdi: - Ben vazgeçtim. Kız şoktaydı. - Sen neler söylüyorsun? - Evet, seninle işim yok artık. Kız, meyus halde geri döndü. O genç mi? O günden îtibâren, 'Allah'ın zikri' ile meşgûl oldu. Beşinci günde açıldı kalp gözü. Evliya oldu...