Bir gün Server-i Enbiya (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde otururken Cebrail aleyhisselam geldi. Efendimiz, Hazret-i Cibril ile söyleşirken Sahabe-i Kiram (aleyhimürrıdvan) birer ikişer mescid-i şerife gelip Seyyid-i kâinatı meşgul görüp bildiler ki Hazret-i Cebrail ile söyleşir. * Bir yere çöktüler. Ve sükût ettiler. O sırada Hazret-i Ali içeri girdi. Selam verip oturdu. Sonra Hazret-i Osman geldi. Selam verip oturdu. * Hazret-i Ebu Bekr gelip selam verdi. Cebrail aleyhisselam onu gördü. Hemen ayağa kalktı. Efendimiz de kalktı. Cümle Eshab da kalktılar. Ama hayret etmişlerdi. Zira Fahr-i Âlem Efendimiz, Eshab-ı güzinden hiç kimse için ayağa kalkmazlardı. Merak edip sordular. * Efendimiz buyurdu ki: "Ebu Bekr mescide girdi. Cebrail onu gördü. Saygı ile ayağa kalktı. O kalkınca ben de kalktım. Ama merak ettim. Ve kendisine; "Yâ kardeşim Cebrail, Ebu Bekr'e niçin tazim ettiniz?" diye sordum. Bana cevaben; "Yâ Resulallah! Ebu Bekr benim hocamdır. Ona hürmet için ayağa kalktım" dedi. "Neden hocandır?" dedim. Şöyle izah etti: (Devamı yarın) > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com