"Derimizi yüzseniz de dönmeyiz!"

A -
A +
Hazret-i Yasir (radıyallahü anh), iş bulmak için Yemen'den Mekke'ye geldi ve Ebu Huzeyfe ile tanışıp yanında hizmetçi olarak çalışmaya başladı.
Efendisi onu, cariyesi Sümeyye ile evlendirdi.
Nihayet iki oğulları oldu.
Ammar ve Abdullah.
Ebu Huzeyfe ve kabilesi, Yasir ailesini çok seviyordu. Ancak Sevgili Peygamberimiz İslâm’ı tebliğ edince; Yasir ailesi bir ağızdan “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resulullah!" dediler.
Müslüman oldular.
Ve hidayeti seçtiler.
O günden sonra müşriklerin o sahte sevgileri, “nefrete” dönüştü birden...
Ve işkenceler başladı!
Hem de nasıl işkence.
Ama onlar dönmediler.
Onlar işkence ettikçe; "Derimizi yüzseniz, etlerimizi dilim dilim kesseniz de, yine dinimizden dönmeyiz, bunu bilin!" dediler.
Bu, nasıl bir imândı?
Bir gün Efendimiz aleyhisselâm oraya teşrif edip "Ey Yasir ailesi! Az daha sabredin ki mükâfatınız cennet olacaktır” buyurdular.
Onları teselli ettiler.
Bir müddet geçti... Nihayet Hazret-i Yasir, işkencelere dayanamayıp ruhunu teslim etti!
Bu, ilk şehid idi.
Yasir'den sonra diğer üçünde yoğunlaştırdılar işkenceyi!
Ya dönmelilerdi İslâm’dan,
Ya da ölmeliydiler tek tek.
Onlar, “ölmeyi” tercih ettiler.
Nitekim az sonra Abdullah da şehit olup ruhu cennete uçtu... (Radıyallahü anhüm)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.