Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), fakirliği severdi. Doyuncaya kadar yediği görülmedi.
Bazan ekmeğine sirkeyi katık edip yer, bazan da katıksız yerdi.
***
Evinde iki üç ay hiç yemek pişmediği olurdu. Vefat ettiğinde, zırhı bir Yahudi'de çıkmıştı.
Araştırdılar.
Anladılar ki:
Mübarek zırhını "az arpa" karşılığında rehin vermişti o Yahudi'ye.
***
Efendimiz, çok da merhametliydi.
Kendisini öldürmek isteyenleri bile affeder, hatta hayır dua ederdi onlar için.
***
Nitekim Hazret-i Ömer bir gün "Anam babam yoluna feda olsun yâ Resulallah! Ne kadar merhametlisin ki; nübüvvetini inkâr ettiler, seni Mekke'den çıkardılar, üzerine saldırıp dişini kırdılar da yine onlara bir bedduada bulunmadın, hatta hayır dua ettin" dedi.
***
Yine bir harpten dönülmüştü.
Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), ganimet mallarını dağıtıyordu.
O esnada biri geldi.
Bu, cahil bir köylü idi.
Efendimize yaklaştı.
Laubali bir tavırla "Ganimet taksiminde adaletli ol!" dedi.
***
Efendimiz, onun bu sözünü işitti.
Fevkalade üzüldü!
Ama yine kızmadı.
Hoş gördü onu.
Ve yumuşaklıkla cevap verip "Ben adil olmazsam kim adil olur? Ben peygamber olarak adalet yapmakla mükellefim; aksi takdirde dünya ve ahiretim yıkılır" buyurdu.
> www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com

