Hanedanı kurtaran kadın!

A -
A +

 Yıl 1808... Bir temmuz sıcağındayız... Ancak, Topkapı Sarayının içi daha sıcak! Çünkü içeride yürekleri dağlayan; tarihin en acı olaylarından biri yaşanıyor... Harem dâiresini basan 20 kadar zorba, tekrar tahta çıkarılacağı anlaşılan III. Selim Hân'ı şehit ediyor... Sonra da Şehzâde Mahmud'un peşine düşüyorlar!..

Asiler, genç şehzâdeye yaklaştıklarında, karşılarına Padişahın iki sâdık adamı dikilir: Anber Ağa ve Hafız İsa Ağa... Bu yiğitler, kılıçlarını çekmiş, saldırganları durdurmaya çalışıyorlar. Durum çok vahimdir! Hem kendilerinin hem Şehzâde Mahmud'un ecel şerbetini içmesi kaçınılmaz gibi görünüyordu... Ancak o sırada, beklenmedik bir olay yaşanır! Haremin gediklilerinden Cevri Kalfa, sevgili şehzâdesinin elden gitmekte olduğunu görünce, hamam külhanından bir tas sıcak kül alır ve saldırganların yüzüne serpiverir. Adamlar yanan gözlerini silip toparlanmaya çalışırken, Anber ve İsa Ağalar yeterli zamanı kazanır. Şehzâdeyi hemen dama çıkarırlar, oradan da merdivenle yere indirmeyi başarırlar... Şehzâde Mahmud, o sırada Osmanlı'nın tek erkek evladıydı. Şayet öldürülseydi Hanedan 18. asrın başında bitmiş olacaktı!
***
Ertesi gün, genç şehzâde, "İkinci Mahmûd Han" olarak Osmanlı tahtına oturdu... Mahmûd Han, Alemdâr Mustafa Paşa'yı, vezîriâzam tâyin edip, Kabakçı Mustafa isyânından sonra ülkede pek çok hâdise çıkaran zorbaları yola getirmekle vazifelendirdi. İsyânda rol oynamış bulunan âsîler cezâlandırıldı. Fesat çıkaranlar İstanbul dışında ikâmete mecbur tutuldu...
Amcası Üçüncü Selim Han, Şehzade Mahmud'un yetişmesine çok îtinâ göstererek, modern askerî ve teknik bilgileri ve devlet idâresini iyi bir şekilde öğrenmesini sağlamıştı. İstanbul'daki hâdiseleri yatıştıran Sultan Mahmud Han, hemen dış meselelerin halline koyuldu... 
***
Bu arada, Sultan II. Mahmud Hân, hayatını kurtaran kahraman kadın Cevri Kalfa'yı, Hazinedar Ustalığı (vezir rütbesine eşit) görevine getirdi. Çamlıca'da geniş bir arazi bağışladı. Cevri Kalfa ise, kendini hayır işlerine vererek, Sıbyan Mektebi ve çeşme yaptırıp, vakıflar kurdu... Vefat edince, Fâtih Camii haziresindeki Nakşidil Sultan'ın türbesine defnedildi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.