Kaybeden, iftiracılar oldu!..

A -
A +
İmam-ı Rabbani Müceddid-i elf-i sani Şeyh Ahmed-i Faruki Serhendi hazretleri, (1563-1624) Hindistan'da yetişen en büyük velî ve âlimdir. Âriflerin ışığı, velilerin önderi, İslam'ın bekçisidir...
Hasetçiler, bu mübarek zata iftira atarak zamanın Sultanına şikâyet ettiler. Sultan bu iftiracılararın sözlerine inandı. Oğlu Şah Cihan'ı gönderip, İmâm-ı Rabbânî hazretlerini, evlâtlarını ve talebelerini çağırıp, hepsini öldürmeye karar verdi. Şah Cihan gitti ve; 
"Babama secde edersen seni kurtarabilirim" dedi. İmâm-ı Rabbânî hazretleri de "Ecel gelince, ölümden hiçbir şey kurtaramaz" deyip secde etmeyi kabul etmedi ve tek başına Sultana gitti... Yapılan iftiralara karşı o kadar güzel ve doyurucu cevaplar verdi ki, Sultan, özür diledi ve kendisini serbest bıraktı... 
Ancak, hasetçiler; "Bunun adamları çoktur. Sözleri bütün memlekette yürürlüktedir. Serbest bırakırsak bir karışıklık çıkabilir" diyerek Sultanı yine inandırdılar. Sultan, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Güvalyar Kalesi'ne hapsedilmesini emretti...
Bu hâdiseye çok üzülen talebeleri isyan çıkarmak istediler. Bunu yapabilecek güçte idiler. Fakat İmâm-ı Rabbânî hazretleri onları rüyâlarında ve uyanık iken bu işten menetti. Sultana hayır duâ etmelerini emredip;
"Sultanı incitmek bütün insanlara zarar verir" buyurdu. Çünkü, Ehl-i sünnetin bir alâmeti de devlete isyan etmemek idi...
Sultanın veziri, koyu bir muhalif olduğundan, zindanda, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin başına kardeşini tayin edip ona şiddet uygulamasını emretmişti. Bu görevli ise ondan çeşitli kerametler, üzülmek yerine heybet, sabır ve hatta neşe görerek tövbe etti. Bozuk itikâdını terk edip Ehl-i sünneti seçti ve onun halis talebelerinden oldu... Kalede hapis bulunan binlerce kâfir, onun bereketi ve sohbetleri ile Müslüman olmakla şereflendiler. Birçok günâhkâr tövbe etti. Hattâ bazıları yüksek âlim oldu.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri hapiste üç sene kaldıktan sonra, Sultan, yaptığına pişman oldu. Hapisten çıkarıp ikram ve ihsan eyledi. Hatta halis talebesinden ve sadık dostlarından oldu... Şer gibi görünen bu hadise, hayırla neticelenmiş; kaybeden yine iftiracılar olmuştu!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.