Kılıç ve kalem erbabı bir yiğit!

A -
A +
Abdullah bin Mübârek hazretleri, Tebe-i tâbiînin büyüklerindendir... Bu mübarek zat, Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, câmide vâiz, şehirde tüccâr ve harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem erbabı idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan kahramanlıklar gösterdi... 
Abbâsîler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. İslam ordusu sessiz ve sâkin bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Sırtlarda da Bizans ordusu görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrânî yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler... 
Sabah namazı kılındıktan sonra, harp hazırlıkları başladı. İki ordu karşı karşıya geldi... O zamanki âdete göre, hücumdan önce teke tek vuruşmalar olurdu. Bizans ordusundan iri yapılı, kendisi ve atı zırhlara bürünmüş biri kılıç sallayarak ortaya çıktı. Dövüşmek için Müslümanlardan er istedi. Müslüman saflarından bir kahraman onun karşısına dikildi. Fakat, şehîd düştü. Arka arkaya çıkan üç mücahid de şehîdlik şerbetini içtiler... Rum ordusunda sevinç çığlıkları yükseldiği sırada İslam askerinin arasından, atının üzerinde heybetli birinin meydana çıktığı görüldü. Rum'un karşısında dimdik durdu. Herkes son derece heyecanlı idi. Daha ilk hamlede, çevik bir hareketle kılıcını Rum'un göğsüne sapladı. Müslüman saflarında tekbîr sadâları yükseliyordu... Peş peşe çıkan üç Rum'u cehenneme yolladı. Mücahidler son derece moral bulmuştu... Müslüman er yerine dönünce bu kahramanın ince, narin yapılı Abdullah bin Mübârek hazretleri olduğunu görüp; düşman karşısındaki heybetli görünüşüne hayret ettiler...
Ne hikmettir ki, bu mübarek zat, çok istediği halde harp meydanlarında değil; bir gazâ dönüşü, Bağdâd yakınlarında vefât etti. Allahü teala şefaatine nail eylesin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.