Bugün (Tarsus'ta) Lokman Hakîm Hazretlerini Anma Günü... Biz de yeri gelmişken bugün bir nebze o mübarek zattan behsetmek istiyoruz efendim...
Hazreti Lokman, peygamber veya velîdir. Davud aleyhisselam zamanında, Arabistan’ın Umman tarafında yaşadı. Davud aleyhisselama peygamberlik bildirilmeden önce, müftî olan Lokman Hakîm, Davud aleyhisselama peygamberlik bildirildikten sonra fetvâ vermeyi bıraktı ve ona ümmet oldu. Kendisine "hikmet" verildi. Eyyub aleyhisselamın teyzesinin oğlu olduğu da rivâyet edilmektedir...
Lokman ismi Kur’ân-ı kerîmde geçmekte olup, bir sûreye (31. sûre) "Lokman" ismi verilmiştir. Bu sûrenin on ikinci âyetinde meâlen; “Biz Lokman’a hikmet verdik” buyurulmaktadır. Buradaki "hikmet" tâbirinin; akıl, anlayış, ilim, ilimle amel etmek ve doğru karar vermek demek olduğu tefsîr kitaplarında yazılıdır...
“Ey evladım! Dünyâ derin deniz gibidir. Çok insanlar onda boğulmuştur. Gemin takvâ, yükün îmân, hâlin tevekkül olsun, umulur ki kurtulursun.”
“Ey oğlum! Amel ancak yakîn (Allahü teâlâya olan ilim ve mârifet) ile yapılır. Herkes yakîni nisbetinde amel eder. Amel noksanlığı, yakîn noksanlığından gelir.”
“Ey oğlum! Âlimlere karşı öğünmek, akılsızlarla inatlaşmak ve meclislerde, toplantılarda gösteriş yapmak için ilim öğrenme! İhtiyâcım yok diyerek de ilmi terk etme.”
“Ey oğlum! Helâl kazanç ile yoksulluktan korun. Yoksul kimse şu üç musîbetle karşılaşır: Din zayıflığı, akıl zayıflığı ve mürüvvetin kaybolması.”
Hazret-i Lokman Hakîm şöyle dua ederdi:
"Ya Rabbi, arkadaşlarımı gafillerden, seni unutmuş kimselerden yapma! Çünkü onlar, seni andığım zaman, bana bu hususta yardımcı olmazlar. Gaflette olduğum zaman, bana seni hatırlatmazlar. Senin emir ve yasaklarına uymayı, iyi işleri emrettiğim zaman bana itaat etmezler. Sustuğum zaman beni üzerler."