Beşiktaş'ta kaos

İlk 45 dakika içinde Beşiktaş'ın yakaladığı üç net gol pozisyonu vardı. Bu pozisyonlar futbolun geleneksel oluşumuyla değil, tesadüflerle meydana geldi. Durum böyle olunca birinci devre için söylenebilecek sözler, birkaç kelimeyi geçmez. Ertuğrul Sağlam'ın hücum anlayışındaki futboluna, Beşiktaş ciddi bir anlamda karşılık veremedi. Mustafa Doğan, Koray, Çağdaş savunmasının önünde Ali Tandoğan ve genellikle sol ortada görev yapan Tümer Metin, hücum bölgesine etkili katkıda bulunamadı. Tabii ki Kayserispor'un bu sahadaki oyuncularının baskılı futbolu bu sonucu doğurdu. Ben maçın gidişatını birdenbire değiştirebilecek beklentileri sevmiyorum. Bu beklenti içinde Beşiktaş - Kayserispor maçının ilk yarısı da göze hoş gelmeyen futbolla doluydu. Kayserispor için eğer birkaç etkili uzun top ileri atılabilse, Beşiktaş savunmasının da zor durumda kalacağı açık bir gerçekti. Rıza Çalımbay'ın durmaksızın 4. hakemle tartışması ve sahaya müdahalesi Beşiktaş'taki stresin ne büyük boyutlarda olduğunu da gösterdi. İkinci yarı tam bir kaos... Oyun disiplini olmayan bir Beşiktaş. Kimin ne yaptığı belli değil. En acısı, Beşiktaş taraftarının kendi takımı ile dalga geçmesi... "Beşiktaşlı futbolcular bunu hak etti mi?" sorusuna verilecek tek cevap var; o da "evet." Çünkü taktik anlayış ne olursa olsun, orta sahada bir türlü kullanılamayan bir futbol fakirliliği... Tesadüfen meydana gelen pozisyonlarda ise en küçük bir başarı gösteremeyen futbolcular... Umarım UEFA Kupası'nda toparlanmış, değişik motivasyonda bir Beşiktaş görürüz. Ama bizce böyle olmayacak. Açıkça görülüyor...