Evet G.Saray

A -
A +

Dün akşam bir başka G.Saray seyrettik. Her topa en az üç futbolcusuyla basan, hücumda kalabalıklaşan, savunmada çoğalan bir G.Saray. Sorulması gereken ve cevabı bilinmeyen ise geçen haftalarda bu takım nasıl kötü oynuyor da, bugün böylesine bir futbol mücadelesi verebiliyor? Bunun cevabı yok. Tabii ki, küçük ayrıntılar 90 dakika içinde göze çarptı. Örnek olarak ikinci yarıda yorgunluk belirtileri gösteren G.Saray ve sık sık sakatlanan G.Saraylı futbolcular. Bunun cevabı ise açık. G.Saray fizik gücünü henüz 90 dakikaya yayabilmiş değil. G.Saray sağ kanatta Prates'i bugün hem alkışlamalı hem de yüceltmeli. Oyundan alındığı dakikaya kadar bu koridoru ustaca kullandı ve futbol adına en olumlu sonuçları aldı. Gelelim sol kanada. Arkada Ergün destekli, onun önünde kıvama girmeye hazır bir Murat, G.Saray'ın sol kanadını da mükemmel işleyen bir koridor haline getirdi. Orta alanda oynayan bütün futbolcuları modern futbolun en tipik ve küçük örneklerini verdiler. Mesela ben Ayhan'ı kendisine bu kadar güvenen bir futbol anlayışında G.Saray'da izleyemedim. Sadece Ayhan değil tabii G.Saray'ı ayakta tutan... Volkan da öyle, Orhan Ak da öyle ve tabii ki diğerleri de öyle. Beşiktaş karşısındaki G.Antepspor'u da gözlerimiz aradı. Yusuf tek başına G.Antep'te olumlu görünen, çalışan bir futbolcuydu. Antep'in yakaladığı üç gol pozisyonda da onun imzası vardı. Ama Lazarov'a ne demeli? Bomboş pozisyonlarda dahi akılcı biçimde topu G.Saray savunmasının arkasına götüremedi. Savunmada da G.Saray'ı durdurmakta güçlük çekti son yılların başarılı takımı G.Antepspor. Durum böyle olunca denilebilir ki, G.Antep kötüydü de G.Saray onun için mi iyi oynadı?.. Hayır! G.Saray iyi futbola adım attı ve bu adımlarını da sürdürmek zorunda.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.