Yine de Beşiktaş

Futbol sonuç oyunu olduğu için krizlerin ve sevinçlerin süresini ve sonuçlarını kimse bilemez. Hatta her şey, hüsranla sonlansa da kimsenin umurunda olmaz. Beşiktaş'a bakıyorum herkes birbirini topa tutuyor. Kimi teknik direktöre, kimi yönetime, kimi taraftara, kimi medyaya... Şimdi Beşiktaş'ta kötü gidişe menajerlik sistemi getirilerek problem çözülmeye çalışılacak mı? Her kötü gidişin ardından ortalığı uyutmak için yapılan oyunlardan birisi... Bu iş ciddi profesyonellik ister. En önemli şart nedir bilir misiniz? Takımın sahibi, patronu, parayı basanı ortalıkta görülmez. Hatta onları kimse tanımaz. Bütün işleri ekibiyle birlikte menajer götürür. Eee bizim başkanlığımız ne olacak? Futbol Şubesi Sorumlusu olmamız neye yarayacak? Bir zamanlar bu menajerlik sözü bizde pek kullanılmazdı. O zaman yine böyle bir krizde "Takıma ağabey bulalım" denmişti de ortalık gırgırdan geçilmemişti. Benim üzüldüğüm ciddi adımlar atılmıyor da ondan. Ne diyor Çalımbay? "Problem kadroya giremeyen, takımın önde gelen oyuncularının yaptıkları kapristen kaynaklanıyor"... Pekala, yönetim ona ne soruyor? "Neden takım belli bir sistemle oynamıyor?" Yani kısacası bu iki açıklama şunu anlatıyor: Ey Çalımbay senin bir taktik anlayışın yok mu? Ve Yeniçeri ocağı gibi futbolcular başkaldırmış... Yahu arkadaşlar bu öyle menajerlikle filan çözülecek problem değil. Ciddi tedbirler gerekiyor. Beşiktaş sıradan bir futbol takımı değil ki, bu tedbirler alınamasın. Ne var ki, bir defa daha söyliyeyim, korkuyorum. Çünkü bu yönetim Matthaus dedi, olmadı.... Del Bosque dedi olmadı... Özümüze dönüyoruz dedi, yine olmadı... Şimdi menajerlik diyorlar, yine olmayacak... Çünkü neşteri vurmasını bilmiyorlar. Çünkü bir vizyonları yok. Tribüne oynamayı seviyorlar. Oysa şeref tribününün sokağa açılan kapısının önünü işler böyleyken çok iyi bilirler. Yazının başında krizler de, sevinçler de kısa sürer dedik ya... Bunu her şeye rağmen Beşiktaş yönetimi fark etmeli. Şimdi önümüzde Malmö maçı var. Siz bunu kazanmaya bakın gerisi kolay. Çünkü futbol bir motivasyon olayıdır. Kısa sürede beceriverin artık. > Fenerli taraftarlar Hani lağım kazılarak kalelere girilir ya işte öylesine bir taktikle İnönü Stadı'na girerek tribünlere yerleşen Fenerli taraftarla büyük iş yaptı. Yaptıkları şu... "Her taraftarın maç seyretme hakkı vardır. Bu hiç bir şekilde engellenemez"... Tıpkı her vatandaşın seyahat özgürlüğü vardır, devlet bunu sağlamak mecburiyetindedir gibi... İşte o F.Bahçeliler bunu başardı... İstanbul Valisi Muammer Güler şimdi karardan vazgeçiyor. Yüzde 5'lik kontenjana sıcak bir dönüş yapıyor. Olması gereken... Umarız daha da ötesini getirir... Sportmence, kardeşçe, maç seyredildiği günlere... > Kaçımızın haberi vardı? Avrupa kupalarında hüsran günleri yaşanırken 17 yaşaltı futbol takımı içimizde güller gibi açtı. Grupta final maçı gibi Meksika ile oynayacaklar. Abdullah Avcı ve futbolcularımız için bu maç yarı final ve final yolları için önem taşıyor. Söylüyoruz ya motivasyon diye... Bu kadarı bile yüzümüz gülerken daha büyüklerine neden ulaşmayalım... Yalnız şunu da yazmadan geçemeyeceğim. Böyle bir organizasyondan ve takımımızın başarı şansından kaçımızın haberi vardı?