Bush Avrupa'da

A -
A +

ABD'nin yeni Başkanı George W. Bush bu hafta Avrupa'da, Amerika'nın Avrupalı müttefiklerinin liderleri ve Rus Federasyonu Başkanı Putin ile ilk defa olarak bir araya gelecek. Programı özetle şöyle: Bugün -Salı günü- Madrid'de Aznar'la buluşacak. Yarın -Çarşamba günü- Brüksel'de NATO Genel Sekreteri ve Zirvedeki liderlerle, bu arada Ecevit'le buluşacak. Perşembe günü ise Göteburg kentinde toplanan AB liderleri ile buluşacak. Cuma günü Varşova'da, Varşova Üniversitesinde konuştuktan sonra Cumartesi günü Slovenya'nın başkenti Lubliyana'da Putin'le konuştuktan sonra, Washington'a dönecek. Peşin hükümler İtalya'nın yeni Başbakanı Berlusconi ve İspanya'nın Başkanı Aznar hariç, hepsi solda olan Avrupalı liderler, sağdaki liderlerden hoşlanmazlar. Bu antipatilerini Avusturya'da, sağcı Jörg Haider seçimleri kazanıp iktidara ortak olduğunda hemen belli etmişler, onu ve Avusturya'yı boykot etmeye kalkışmışlardı. Berlusconi iktidara gelince de bu demokrasi ve özgürlük şampiyonları tepki gösterdiler. "Sağcı ve Muhafazakâr" Bush'un Başkanlığı kazanması üzerine de rahatsız oldular. Ne var ki ABD, Avusturya değil, diş geçirmeleri o kadar kolay olmayacak! Avrupalı liderler Bush'a karşı tepkilerini, bıyık altından ima ediyorlar. Avrupa medyası ise daha açık olarak Bush'u eleştiriyor. Her gittiği yerde sokak nümayişleri ile idam cezası ve çevre konusundaki tutumundan dolayı "katil" karşılanacak. Bush hakkındaki genel kanaat şöyle özetlenebilir: "Fazla entelektüel derinliği ve kapasitesi olmayan, küstah, silah düşkünü, idam cezası taraftarı, çevre düşmanı, köktendinci Hıristiyan, Teksas kovboyu..." Tabii bu kanaatin oluşmasında, Amerikan liberallerinin ve medyasının payı var. Bush kişiliği ile füze savunması, çevre, Balkanlar ve Avrupa Ordusu-NATO ilişkileri konusundaki ilkelerinden vazgeçmeden, bu imajı silmeye ve özellikle ABD'nin izolasyonist yanı dünyadan ve Avrupa'dan kopacak bir dışpolitika takip etmeyeğine liderleri ve kamuoyunu iknaya çalışacak. Bunun, Avrupalıların peşin hükümleri yüzünden pek kolay olacağını sanıyorum. Çevre konusunda da pek hassas olan Avrupalılar, Bush'un küresel ısınmayı önlemek üzere varılmış olan Kyoto anlaşmalarına karşı çıkmasına da tutuluyorlar. Amerika'nın had safhaya gelen enerji krizine çevrecilerin aşırı engellerinin sebep olduğuna inanan Bush bu konuda bir orta yolun bulunabileceğine inanıyor. İdam cezası Bush'un Avrupa gezisi kötü mü, iyi mi tesadüf eseri, kitle katili Timothy McVeigh'in idam edilmesi ile aynı zamana rastladı. Amerika'da idam cezasının -halkın %70'i tarafından tasvip edildiği cihetle çoğu eyaletlerde geçerli olduğu ve hükümlerin de infaz edildiği, Avrupalı liberalleri rahatsız ediyor. Ama Bush'a göre de McVeigh'in şen'i cinayeti aslında idam cezasının ne kadar zorunlu olduğunun canlı kanıtı. Hem Başkanı Milli Güvenlik Danışmanı Dr. Condolezza Rice'in dediği gibi "bu konu Amerika'nın iç meselesi, sadece ABD hükümetini ilgilendirecek bir husus; demokratik ve milli egemenliği ilgilendirir; uluslararası müzakere konusu olamaz!" Keşke bizde de resmi bir kişi aynı şeyleri yüksek sesle söyleyebilse idi! Putin Putin'le görüşmeye gelince Rus Başkanı da, eski anti balistik füze andlaşmasının iptal edilmesine ve füzelere karşı birlikte bir savunma sistemi oluşturulması önerisine hâlâ yanaşmadığına göre, Rusya ile de hemen tek günde bir uzlaşma olması ihtimali pek yok. Nihayet yüz yüze tamas! Bush'un bu seyahati onun Avrupa ile ilk teması olarak Avrupa'nın da onu ilk defa yüz yüze tanımak imkanını bulacağı için, ABD-Avrupa ilişkilerinin geleceği açısından çok önemli. Bize düşecek serpintilerinden ve yankılarından dolayı Türkiye için de yakından izlenmeye değer! GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Avrupa sadece bir kıt'a ve coğrafi terim değil, bir düşünce tarzıdır; ülke sayısı kadar da ayrı düşünce vardır!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.