Hakkı Devrim, "Bahçeli'nin Yanılma Payı" başlıklı son yazısında, MHP Genel Başkanını, kerhen övüyor. Bu arada belki istemeyerek, bir hakikati ağzından kaçırıyor: "MHP'de eski izlenimlerden ha deyince de kurtulmak kolay değil" diyor ve arkasından ilave ediyor: "Ben bizden sonraki neslin bu parti konusunda edindiği fikri değiştireceğini sanmıyorum." Bu sözlerden bazı anlamlar çıkarmak mümkün. Evvela, "eski izlenimlerden kurtulamayacak olanlar kimler?" Son seçim neticelerine bakılırsa, çoğu liberal, bazıları yanlış bilgilerle MHP hakkında peşin hükümler edinmiş, bağnaz bir azınlık... "Bizden sonraki nesil" dediği de kimler: Bunlar da herhalde aynı türden bir azınlık... Nihayet: Demek MHP ağzı ile kuş tutsa peşin hükümlü liberal takımın gencine de yaşlısına da yaranamayacak! Kanımca, Sayın Bahçeli'nin bütün sabrına sağ duyusuna, şu bağlamda vatanseverlik gereği, çok ölçülü ve dikkatli hareket etmesine ve konuşmasına rağmen, o mahut azınlık, Hakkı Devrim kardeşim dahil, bu fedakarlığı anlıyamayacaklar ve Bahçeli'ye hakkını olsa olsa, o da bazan, kerhen vereceklerdir. Bazıları da zaten MHP'yi ve MHP'li bakanları vurmak için hep pusuda bekliyorlar... Ne getirir? Buna karşılık Bahçeli'nin, devlet adamı tutumunun MHP'ye gelecek seçimlerde pek oy kazandırmaması, MHP tabanını hoşnut etmemesi ihtimali de, maalesef vardır. Gayya kuyusu Internetteki sayısız WEB sitelerinden ve elektronik posta mesaj ve sohbetleşmelerden bu izlenimi almaktayım. Bahçeli'nin ve MHP yönetiminin, bu partinin imajını -ilkelerini değil- değiştirmek konusundaki gayretleri de maalesef yanlış yorumlanıyor. Genel Başkanın ve MHP'nin Rahmetli Türkeş'in yolundan, hatta "9 Işık" ilkelerinden şuurlu bir şekilde ayrıldığı, bazı milliyetçiler tarafından, kâh tasvib edilerek kâh tenkid edilerek, yorumlanıyor. Ki bu izlenimlere bir şekilde, son vermek de gerek. Genellikle düşüncelerine katılmadığım Mehmet Barlas, doğru bir şey söylemiş: Bu hükümetin, uzun vadede, ençok MHP aleyhinde çalıştığı ve koalisyona ortak olmaktan en az yararı MHP'nin sağladığı muhakkak... Kim ne derse desin, kadrolaşma ve rant konusunda bu böyle. Diğer ortaklardan çok çok daha az. Zira MHP'de başka partilerde olmayan dürüstlük ilkeleri var, iç disiplin var ve Genel Başkana saygı ve itaat var. Öksüz olayı Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün Türktelekom'un ve THY'nin özelleştirilmesi husundaki tutumları da kasden yanlış tefsir edilmiştir. Öksüz'ün bu globalleşme çağında, Komünikasyon ve uçak taşımacılığında, özelleştirilme hususunda direnmesi, bence biraz da kendi bazı yanlış ifadeleri yüzünden, yanlış anlaşılmıştır. Tutumu, kasıtlılar tarafından ya rant kaygısına ya da bağnazlığa bağlanmıştır. Oysa Öksüz, bu iki kıymetli kurumun ucuza gitmemesi için direnmiştir. Bunları açık kalplilikle itiraf ettikten sonra, şu sırada bazılarının mal bulmuş mağribiler gibi, Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in ANAP ve Mesut Yılmaz hakkındaki sözlerine saldırmalarına geliyorum. Bu sözlerin zamanlaması ve mekanı -o da belki- yanlış olsa bile, kimse pek sormuyor; Gökalp, bu tenkit ve iddialarında haklı mı haksız mı diye!. Ama MHP konusunda benim iki tenkidim var: Sayın Genel Başkanın, AB konusunda ne düşündüğünü biliyorum. Belki onun ve bazı milletvekillerinin şu sırada, bu hayati konuda daha sarih olmaları, düşüncelerini daha açık seçik dile getirip, ne şiş yansın ne kebap intibaını sürekli vermemeleri gerekir diye düşünüyorum.. Oktay Vural ne demiş? Diğer taraftan bunun aksi de varit: Zaman zaman, bazı MHP'lilerden, MHP'nin içinden özellikle AB konusunda, belki de moda gereği, en azından muğlak ifadeler çıkıyor.. Pek muğlak olmayan tehlikeli sözler de! MHP'nin Grup Başkanvekili, İzmir Milletvekili, fakat aslen Diyarbakırlı Oktay Vural, "Kuzey Irak'ta bir Kürt Devletinin kurulmasının Türkiye'de Kürt sorununda rahatlatma getireceğini" ileri sürmüş... Bu tez, bildiğim kadar, Oktay Vural'ın kuzeni olan ve AB işlerinden sorumlu Volkan Vural başta, bazı hariciyecilerimizin ve Amerika'da Graham Fuller ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı Türkiye "uzmanlarından Henry Barkey'in de tezleridir. Burada etnik köken faktörünü vurgulamaktan özellikle kaçınıyorum, ama bir MHP'li nasıl olur da böyle ters düşünebilir, konuşabilir diye içime kurt da düşmüyor değil! Gene bence, Gökalp'e tepki gösterileceğine, Sayın MHP Genel Başkanı, Oktay Vural'ın bu sözlerine karşı tepki gösterse!.. GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Hiçbir dönemde bu kadar fazla iş yapmak için bu kadar az zamanımız olmadı!" Franklin Delano Roosevelt