Üç genç adam

Bilmem, kendisine özgü ve çok dinamik bir TV haber-yorum-tartışma kanalı olan HABERTÜRK televizyonunda, Deniz Arman'ın her gece sunduğu "KUM SAATİ" programını izliyor musunuz? Güncel olayları, günün sonunda, komprime olarak veren, tartışmaları yansıtan bu programı izlemiyorsanız tavsiye ederim bakın! Önce Deniz sevdiğim merhum meslekdaşım Ülkü Arman'ın oğlu olduğu için takılmıştım, şimdi tiryakisi oldum. Programın, yükselen reytingi ile kanıtlanan başarısı Deniz'in profesyonel gazeteci-muhabir kökenli olmasından ve Türk siyaseti konusundaki zengin bilgi birikiminden ileri geliyor. Rahat konuşuyor, seyircilerle tepeden bakmadan ve fakat laubali olmadan kontakt kuruyor. Hele HABERTÜRK'ün inanılmaz derecede çalışkan Ankara Muhabiri Taki Doğan'la "anekdotlaşması"na doyum olmuyor; Ankara'nın havası-perde gerisi ekrana yansıyor. Deniz şiire ve edebiyata meraklı; arasıra alıntılar yapıyor. Ah bir de Nazım Hikmet'ten alıntı yapmasa! Düşüncelerimiz örtüşmez ama o hem bana hem de diğerlerine karşı hoşgörülü. Ali Koç Bunları Deniz Arman'ın son iki programında ele aldığı iki diğer genci konu yapmasından dolayı yazıyorum. CeBit Bilişim Fuarı münasebetiyle KOÇ TOPLULUĞU Bilgi Grubu Başkanı Ali Koç'la sohbeti bana şerbet gibi geldi, hem de güzel bir sürpriz oldu. Küçüklüğünü bildiğim Ali, sadece sinema artisti kadar yakışıklı değil, gecelerin sosyete âlemlerine bulaşmayan, Televolelere karışmayan, düzgün-olgun bir yönetici olmuş. Amerika'da eğitim görmüş ama Türkçeyi çok düzgün konuşuyor ve daha önemlisi, Biletişim-iletişim konusunda, Telekomun önemi, sadece yabancı sermayeyi ateşlemekle kalmayıp Türk ekonomisini dışarıya taşıyacağını belirtmesi. Tarım alanının önemi ve iktidarların ve diğerlerinin bu konularda idraksiz olmaları konusunda terbiye dairesinde söyledikleri, gerçekten çok önemli, üzerinde durulması gereken şeylerdi. Bu Ali Koç'un galiba ilk ekrana çıkışı idi.. Keşke bu konularda sık sık konuşsa. O da AB ateşine yakalanmış gibi, ama doğru anladımsa bu konudaki görüşü sınırlı ve haysiyetli: Biz AB'ye kriter verecek ve başkalarını sorgulayacak duruma gelsek diyor. KOÇ ailesinin, rahmetli Vehbi Koç'tan başlayarak, Rahmi Koç'ta, sevgili Suna Kıraç'ta, Samahat ve Sevgi Koç'ta Rahmi'nin iki diğer oğlunda kendisini gösteren güçlü tohumları, bu üçüncü kuşak Ali Koç'ta iyice filiz vermiş. Ve Cem Uzan Deniz Arman son programında, Rumeli Holding'in, STAR gazete ve TV'nin patronu şimdi de Genç Parti'nin Genel Başkanı Cem Uzan'ın ve partisinin siyasetteki inanılmaz yükselişini konu yaptı ve bir mitinginden görüntüler verdi Genç Parti 4 yılda sıfırdan baraj sınırını zorlayacak duruma gelmiş. Arkasında güçlü bir medya grubunun olması bunun bir sebebi, ama nice güçlü medya gruplarını arkalarına alan diğer bazı siyasetçiler aynı başarıyı gösteremiyorlar. Cem Uzan'ın konuşmalarında söyledıklerinin çoğu benim gönlüme göre, fakat başarısının sırrı "Yaparız" diye sergilediği, kendisine ve düşüncelerine inanması, samimiyeti, genç imajı ve halkla irtibat kurmayı başarması idi. Onu engellemek için çelmeler takmaya çalışacaklar ama seçimlerde çok oy toplar, barajı geçerse şaşmayın. Herhalde gelecekte çok konuşulacak. Medya onu gözardı etmeye devam ederse, profesyonellik ve objektiflik bakımından hata eder. İnşaallah bu samimiyet ve inançla devam eder! Dipnotları... ¥ Bir kısım Medya Mısırçarşısı'na bomba koymaktan sanık şimdi de bölücü gazetede köşe yazarlığı yapan sosyolog İpek kızımızı koruya dursun bu devleti savunan, kahraman asker Korkut Eken'in peşini bırakamıyor. Derin devlet diyorlar... Evet derin teröre karşı gerektiği gibi "derin devlet" var mı diyeceğiniz? ¥ Milli Eğitim Bakanlığı Atatürk'ün Büyük Nutuk'unu sadeleştirecekmiş... Bu kaçıncı sadeleştirme? Hangi başka ülkede 1926'da, hatta yıllarca önce yazılan ve okunan bir metnin bu kadar kısa sürede sadeleştirmek zorunlu hale gelir? ¥ Büyük gazetelerimiz İstanbul'daki bir yaz okulundaki eşcinselliği özendiren partileri şiddetle eleştiriyorlar. Haklılar ama aynı gazetelerin magazin sayfalarında hatta bazı köşelerinde eşcinselliğin adeta bir hak olarak takdim edilip, savunulduğu, milli TV'lerinizin Televole vs. gibi programlarında kurumsal eşcinsellerin rol aldıkları ve bunların da özendirici işlevleri olduğu doğru değil mi?