Sokak kültürümüze dikkat çekmek istiyorum

A -
A +
Müdür Yardımcımız Davut Hoca öğretmenler odasında bizlere okula gelirken yaşadığı tuhaf bir olayı anlattı. Dolmuştan inen bir yolcu indikten sonra burnunu yere sümkürmüş. Hocamız bu davranışın ne kadar yanlış olduğunu bizlerle paylaştı. Bizler de aynı düşüncede olduğumuzu dile getirdik.
Ne acıdır ve ne kadar üzgünüm ki bazı insanlar sokaklarımızın temiz kalmasına hiç önem vermiyorlar.
Aksırmak, sümkürmek, ifrazat vs. sokak ortasında insanlar arasında ne enteresandır ki ulu orta yapanlar var ve daha acısı bunlar hiç kimseden zerre tepki almıyor. Güzel dinimizde Allah’a karşı görevlerimiz olduğu gibi kişinin ailesine, topluma ve çevreye karşı da görevleri vardır. Çevreye karşı görevlerimiz arasında çevrenin kirletilmemesi de gelmektedir. Bir Müslüman evinin temizliği konusunda ne kadar hassas ise çevre üzerinde de o kadar hassas olması lazım gelmektedir. Kaldı ki bu çevreye saygı göstermeyenlerin çoğunun İslam ahlakıyla da bir bağlantısı yoktur.
Kim olursak olalım, "bir kişiden ne çıkar" demeyelim, herkes birbirine tavsiyede bulunsun. Ne olur yanımıza bir kâğıt mendil olsun alalım. Bir tane cebimize çantamıza vb. koyalım. Özellikle kış aylarında bu tuhaf iş daha çok olduğundan hem insanlarımızı hem çevremizi rahatsız etmeyelim. Sevgili Peygamberimiz ne güzel buyurmuştur: “Allah temizdir temiz olanları sever.”
       Refik Bekâr-Trabzon
 
 
Millî Eğitim Bakanımızdan müjdeli haber bekliyorlar
 
Feridun Ağabey, göz bebeğimiz öğretmen adayı çocuklarımız için Sayın Millî Eğitim Bakanımızdan Şubat 2017 atamalarında ''engelli öğretmen atamalarının” yanı sıra ilköğretim ve matematik branşları gibi diğer öğretmenlerin de alınması konusunda müjdeli haber bekliyoruz. Lütfen ebeveynler adına bu arzumuzu köşenizde dile getirirseniz, seviniriz. Saygılarımızla.
           Ş.Ö.-Hotmail
 
 
Eşimin ön yargısı beni hata yapmaya zorluyor
 
Sevgili Feridun Ağabey, eşimle onun ikinci eşi olarak evlendim. Çevremde herkesin “olumsuz” bakmasına rağmen ben onun iki küçük çocuğu olduğunu da bilerek evlendim. Ama yakın akrabalarım da dâhil eşimle parası için evlendiğimi evlenecek kimse olmayınca evde kaldığım için evlendiğimi filan söylüyorlardı. Yine hiçbirine kulak asmamaya çalıştım. Birkaç sene içerisinde bu evliliğimizden bir kızım oldu. Huzurlu ve mutlu bir yuvamız vardı… Ama eşimin iki çocuğu da gittikçe büyüdüler. Şimdi ilkokula gidiyorlar. İnanın onlara hiçbir zaman üvey annelik gibi bir duyguda olmadım. Kendi öz çocuğum olsa nasıl davranırsam öyle davrandım. Nitekim çocuklar beni zaten öz anneleri biliyorlar. Ama benim sıkıntım eşimin kendi çocuğum büyüdükçe ona olan ilgimin kendi çocuklarına olan ilgiden fazla olduğunu söylemeye başlaması. Eğer çocuklar herhangi bir konuda ısrarcı olurlarsa ve bir anne olarak yapmamalarını söylemem gerekirse bile o konuda “yoksa üvey annelik damarın mı tuttu?” gibi ağır laflar almaya başladım. Ben her üç çocuğumu da birbirinden ayırt etmiyorum ama bu durumu eşime anlatamıyorum. Ve bu beni her geçen gün hata yapmaya zorluyor. Ne yapacağımı bilemiyorum?
         B.R.- Ankara
 
 
Bizim için de bir gün "duydun mu?" diyecekler
 
En son üç ay önce görüşmüştük Yunus ile... Hasta olduğunu da söylemişti. Kendisine acil şifalar dilemiştim. Her gün her gün de aranıp konuşulmuyor işte. Geçen hafta Ömer ismindeki ortak arkadaşımız aradı. Dedi ki: "Haberin var mı? Bizim Yunus rahmetlik olmuş. Geçen memleketlisi birisiyle karşılaşmıştım. Ona ismini söyleyip 'o ne yapıyor' dediğimde 'geçtiğimiz hafta rahmetli oldu. Köyde defnettik' deyince dondum kaldım. Şimdi sana haber veriyorum..." Hasta olduğundan haberi yoktum Ömer arkadaşımın. Ben ise hasta olduğunu biliyordum. Üç günlük dünyada birbirimize kızmaya, darılmaya, kavga etmeye ne gerek var ki? Bir gün de bizim hakkımızda "duydun mu filanca ölmüş" demeyecekler mi?
           E.C.-Çorum
 
  
Yeni yılınız kutlu olsun
Yeni yılımızı kutlayan değerli okuyucularımız, biz de sizlerin yeni yılınızı kutluyor, 2017 yılının sizlere ülkemize ve tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini diliyoruz. Saygılarımızla. F.A.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.