"Hakkari'nin denizi olanı" Veya fındığın öteki yarısı

A -
A +

Kırıkkale-Sungurlu yolu tozdan dumandan geçilmiyor. Çorum'a girerken de aynı sorundan mustaribiz. Merzifon'a gelmeden kilometrelerce çakıllı yoldan arabanız zarar görmezse şanslısınız. Bir de buna trafik kontrollerini ekleyin, psikolojiniz ne olabilir tahmin edin! Gelişmiş hiçbir ülkede böyle bir karayolu operasyonu yok. Can ve mal güvenliği teminat altına alınır. Çevreye zarar vermemeye çalışılır. Doğrusu da bu. Şimdi seçim sathı mailine girildi. Yollar tamir ediliyor, asfaltlanıyor. Ancak 150 kilometrelik Samsun-Ordu arasını 3 saatte geçmeye hâlâ mecbursunuz. Takıldınız mı bir kamyonun peşine, TIR'lar da sizi takibe mecbur... Bir kaç gündür Ordu'dayım. İnsanlarımızla konuşuyorum. Bölgenin sorununu ülke sorunuyla örtüştürüyor. İşsizlik, üretimsizlik, enflâsyon, stres olarak hemen sıralıyor. Sorunlar insanları tembelleştirmiş, hantal ve kolaycı yapmış! İstanbul Marmara ve Sivas Cumhuriyet Üniversiteleri'nin raporuna göre Karadeniz'den bu güne kadar 700 bin insan büyük şehirlere göçmüş. Köyden kente ise İç göç durmak bilmiyor. 8 milyon fındık üreticisi, hükümetin IMF politikaları nedeniyle tedirgin. Çünkü Fiskobirlik kaynak sorunu yaşıyor. Fındık emekçileri ise henüz girdi tarlalara. Bölgede aşırı yağışlar sonucu meydana gelen sel felâketi erozyunu da beraberinde getirmiş. Yanlış yerleşim plânı ve rant insanları sıkıntıya sokmuş. Bittabi turizmi de. Bir zamanlar bölgede sadece kamu kuruluşlarının misafirhanesinde kalınıyordu. Artık harika tesisler var. Özellikle iki yıldır "tur operatörleri"nin yüzü gülüyor. Ancak sel felaketi ve Irak operasyonu etkilemiş. Herşeye rağmen Karadeniz canlı, fıkır fıkır. Birkaç sene önceki ziyaretime göre önemli değişim var, gelişim yaşanmış. Ordulular takımlarının ikinci lige çıkışlarına seviniyor, bir zamanlar Avrupa kupalarına katılan Orduspor için kent bayraklarla donatılmış. Trabzonspor için sporseverler üzüntülü. Transfer edilip, ciddi borçlara karşılık hiç oynatılmayan oyuncular şimdi bir dram konusu. Ayrıca borç haciz de getirmiş. Yeni sezon şimdi bir umut. Ordu'da İkizevler Karlıbel Otel'de kalıyorum. Eski bir konağı restore etmiş, teknolojiyle tanıştırmışlar. Ortaya alkışlanacak bir abide çıkmış. Öteki akranları, ayakta kalmaya çalışadursun, bazıları tarihi dokusunu keyifle izlettiriyor. Bugün Ordu'da seçim olsa ne çıkar sandıktan? LDP'ye gittim. Aykırılıkları dikkat çekiyor. Hem iddialı, hem umutlular. Üstelik de radikaller. Fiskobirlik'i safdışı bırakıyorlar. MHP buruk. Ülke barajına takılmazlarsa netice alacaklar. CHP şanslı il merkezi bir devlet dairesi gibi. Sormayınca, "niçin geldin" bile demiyorlar. Yarım saat oturdum. Kimse aldırmadı bile. ANAP'a geçtim. Sıkıntı yaşıyor. DYP muhalefet olmanın avantajını iyi biliyor. Aday yarışı var. YTP şartları elverişli bir hale getirmeye çalışıyor. Sorunu çok. AKP birinci parti görünümünde. Gittiğimde köy temsilcileri toplantısı henüz bitmişti. Başkan başkentte imiş. Öteki yetkililerle görüştüm. İlişkileri ve insan kuşatmaları sempatik ve sıcak kendileri tevazu gösteriyor ama sandıkların yarısından fazlası bu rüzgarla AKP'nin. SP ise dere tepe demeden koşturuyor. Heyecanından hiç birşey kaybetmemiş. Görevimiz netice değil, hizmet diyorlar. Daha bir müddet bölgedeyim. İnsanımızla birliktelik çok haz verici.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.