Keşke her taraf bembeyaz olsa...

A -
A +

Kar yağsın istiyorum... Hani şöyle lapa lapa, dolu dolu olsun... Camdan baktığım zaman sayılarına, hızlarına yetişemeyeyim... Beni alsın taaa eskilere, çocukluğuma götürsün... Tüm bunları yaşarken, bir yandan da mutfaktan salep kokusu yayılsın evime... İçime içime işlesin kokusu... Ne de güzel olurdu kar yağışını izlemek çocukken... Geçerdim evin penceresine, sokak karanlık, belirgin olan şey sadece kar yağışı ve sokak lambası... O arada hoş bir ses: Bozaaaaacıııı.... Hoş bir ses dediğime bakmayın, aslında küçükken çok korkardım bozacının karanlığın ardından gelen sesinden... Ta ki idrak edene kadar... Mümkün mü eski günlere dönmek?... Değil elbette... Her şey zamanla o kadar çok değişiyor ki... Mevsimler bile... Hiçbirinin tadını çıkaramıyoruz... Ne yazın, ne kışın, ne baharın... Hayatın içinde kaybolup gidiyorlar farkına varmadan... Yine bir hüzün kapladı içimi... Elde değil... Oluyor bazen... Kar yağsın tatlı tatlı... Hani derler ya her bir kar tanesini bir melek indirir... İşte o kadar temiz, o kadar günahsız olsun her yer... Her taraf bembeyaz olsun, tüm kirlerin üzerine örtü olsun... Uzun süre bizi terk etmesin... Zorunlu tatil olsun herkes ama herkes tadına varsın beyaz örtünün... Ne güzel olurdu... Herkes dışarı çıksın sadece ve sadece düşüncelerinde "Nasıl güzel kardan adam yaparım" olsun... Kar topu oynansın, amatör kızaklar yapılsın.. Hatta leğenden bir kızak bile olabilir... Herkesin yüzünde gülücükler açsın... Sokakta gülme sesleri yankılansın... Dışarıdaki soğuktan sonra evlere dönülsün... Ama evde soba olsun... Eldivenler ve atkılar kuruması için sobaların üzerindeki askılığa asılsın... Bir yandan sobanın üzerinde kestaneler pişerken, bir yandan da odada sobanın "Güp güp" sesi duyulsun... Sonra sobalı odada akşam yemeği kurulsun, yensin... Bu arada kapının zili çalsın, komşunun kızı; "Ayşe teyze akşam yemekten sonra annemler evdeyseniz size çay içmeye gelecekler" desin... Düşünsenize yeni neslin çoğu bunları yaşayamıyor, bugünün çocuklarına haksızlık bu... Mahrum kalıyorlar böylesi sevgilerden... Hiç düşünmüş müydünüz bu yazdıklarımı?... Belki halen daha yaşayanlarımız vardır ama eminim çok azdır... Eskiden daha samimi, daha tatlı, daha sıcaktı her şey... Biliyorum bunları bir daha yaşayamayacağımı ama en azından bir kısmına razıyım... Mesela kar yağsın dolu dolu... Ben çıkayım bahçemde kayamasam da, kardan adam yapayım... Kestaneyi sobada değil ama, tavada yapayım... Eldivenlerimi sobada değil, kaloriferde kurutayım... Bozayı sokaktan değil, marketten alayım... Yeter ki dolu dolu kar yağsın, ben bunlara da razıyım... Sevgiyle... ..... Ayşe'nin notu: Ben bu yazıyı çarşamba günü yazdım, bir bakarsınız yayınlanmadan önce dolu dolu kar yağar... İnşallah...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.