Bu defa beni dinleyin!

Sayın Maliye Bakanım; Geçmişte hazırladığınız "Vergi Barışı" ile tahsilat yapılamayacağını üzüle üzüle 2/05/2005 tarihli Türkiye Gazetesi'nin Serbest Kürsü Köşesinde belirtmiştim. Küçük tadilatlarla kısa zamanda tahsilatlarınızı tamamlayabileceğinizi yazmıştım. Şimdi vergi borcu diye bir şey kalmazdı. "Dinlemediniz" demeyeceğim, yazımın size ulaşmadığına eminim. Birkaç gün önce sayın Başbakan uyardı, ben de ilavede bulunayım; etrafınızdakilere dikkat edin, sizden görünüp aleyhinize çalışanlar çok olur. Belediyelere karşı daha çok tedbirli olun, büyük kitlelere hitap ediyorlar... Ana borcu 18 aya bölüyorsunuz, muntazaman taksitleri ödemiş, bir tekinde takılmış mükellefi ürkütmek olur mu? Önceki seferler gibi ödemeler durur, mükellef kaybolur. Çare basit, ödenmeyen taksiti en sona atacaksın, üzerine faiz de koymayacaksın. Mükellef ödeme zorluğu çektiği zaman, Maliye tarafından boğulmayacağını bilsin. Çil yavrusu gibi dağılmasın... İndirim, mindirim yapmanıza lüzum yok. Bazı zevatın ağzına sakız yapmayın, IMF ile de takışmayın. Mükellefe faiz borcunu, müracaatına meydan vermeden tebliğ edeceksin, ana borç ödemesi ile birlikte ödemeye başlar. Eline ne geçerse getirir yatırır. Hadi canım demeyin. Bu şekilde yürümezse, vazgeçer, eski şekle dönersiniz. Yaşım 75, sözlerimi yabana atmayın! > Rıza Birik-BANDIRMA Atamamızın yapılmaması hak ve hukukla bağdaşmıyor Sayın Milli Eğitim Bakanımız, Edebiyat Doçenti olmaları dolayısıyla bilirler ki, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri ile Türkçe Öğretmenlerinin aldıkları lisans eğitimi aynıdır. Ama buna rağmen, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Türkçe Öğretmenliğine atanmak için başvuramıyor. Ama geçen yılki atamalarda bazı Edebiyatçı arkadaşlarımızın tayini sürpriz bir şekilkde Türkçe Öğretmenliği alanına yapıldı. Bu arkadaşlarımız, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeniydiler ve bu alanda başvurularını yapmışlardı. Bu gerçek de gösteriyor ki, alanlar aynı, bunu Bakanlık bu uygulamasıyla tescil etmiş. Geçen atama döneminde biz 80'li puanlarla Türk Dili ve Edebiyatı alanında öğretmen alımı yapılmadığı için açıkta kaldık. Ama 70'li puanlarla Türkçe Öğretmeni arkadaşımız atandı. Alanlarımızın aynı olmasına rağmen, bizim Türkçe Öğretmenliğine başvurularımız kabul edilmedi. Büyük bir ihtimalle bu dönemde de aynı hata yapılacak... Aldığımız formasyon eğitimini bahane edemezler. Çünkü biz de ergenlik dönemi gençlerinin gelişimiyle ilgili eğitim gördük. Zaten Eğitim Fakültelerimizde bu konu, irdelenmesi gereken bir sorun. Bilimsel anlamda bir branşlaşmaya gidilmemiş. > Bir öğretmen adayı-TRABZON