Bu kadar da insafsızlık olur mu?

Bütün engelleri aştılar, halkın iltifatına mazhar olup, iktidar oldular. Türkiye'yi yönetme görevi bunlara verildi. Bu defa malum çevreler onları küçümsemeye başladılar; kendileri gibi yabancı kolejlerde okumamalarına, yabancı üniversiteleri bitirmemelerine takıldılar. Engeller aşıldıkça kıskançlık ve hazımsızlığın verdiği hırçınlık arttı. Ama olanları engellemeye de güçleri yetmedi. İktidarın, Türkiye'nin problemlerini çözemeyeceğini yazarak, çizerek karamsar havayı devam ettirmeye çalıştılar. Ama bu defa da işler onların bekledikleri gibi olmadı; güven ortamı gelişti, ekonomi bütün tahminleri altüst ederek beklenenin çok üstünde bir iyileştirme gösterdi, ülkenin itibarı arttı. Dil bilmedikleri gerekçesiyle küçümsedikleri kişiler, bir anda dünya liderleri ile sarmaş-dolaş olmuştu... Özelleştirmeler büyük bir hızla yapıldı, dünya çapındaki dev firmalar Türkiye'de yatırım yapmak için adeta kuyruğa girdi. İhracat, milli gelir, büyüme; hasılı ekonominin bütün göstergeleri inanılması güç bir hızla iyileşti. Başarıyı o ekibe yakıştıramayan malum çevreler ona da bir kulp bulabildiler; başarılar tamamen Derviş'in eseriymiş!!. Bu iddialarının komikliğini onlar da anlamış olacaklar ki; çark ettiler. Birkaç olumsuzluğu devleştirerek felaket tellallığı yapmaya başladılar bu defa... Ramazanda vatandaşa şirin görünmek, tirajlarını artırmak için sayfalar dolusu riyakârlık yaparak, inanmadıklarını yazmakta beis görmeyenler, birden bire, bir köşede yapılacak cami projesini dillerine doladılar, aylarca sayfalarını buna ayırdılar. Şimdi de tek gündemleri içki... İçişleri Bakanı basın toplantısı yapıyor; yemin billah ederek yasakçı olmadıklarını söylüyor, ama nafile. Yeni bir mevzu bulmadan bu sakızı bırakırlar mı? Bu insanlar bu ülkede yaşıyor, bizim insanımıza hitap ediyorlar... Onlar da aynı gemide, herhangi bir kriz onları ve yakınlarını da etkiliyor, gemi batarsa onların da canları yanar. Ama öyle bir kin, öyle bir nefret var ki, ülkenin bekasını bile hiçe saydırabiliyor! Allah bütün ülkeleri bu tür hastalıklı zihniyetlerden korusun... Sağlık Bakanlığı'ndan açıklama 28.11.2005 tarihli gazetemizin bu köşesinde "SSK Hastanelerinden Sağlık Bakanlığı'na geçenlere verilen sözler tutulmadı mı?" başlığı altında bik okuyucu şikayetine yer verilmişti. Konu ile ilgili, Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden gelen açıklama şöyle: "SSK'dan Bakanlığımıza devredilen personelin her türlü özlük işlemlerinin aksatılmadan yürütülmesi ve personelin mağduriyetine meydan verilmemesi için uygulamaya yönelik, Bakanlık makamından alınan onay 08.03.2005 tarihinde ilgili birimlere gönderilmiştir. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından 08.03.2005 tarihinde 81 il valiliğine gönderilen yazı ile, devre tabi personelin özlük haklarına ilişkin uygulamaların ne şekilde olacağı açıklanmıştır. Yine konu ile ilgili ayrıntılı olarak açıklamaların yer aldığı yazı 01.08.2005 tarihinde valiliklere gönderilmiştir. Ayrıca Personel Kimlik Kartları, iş yerleri (Sağlık Müdürlükleri) aracılığı ile, Bakanlığımız İdari Mali İşler Daire Başkanlığı'ndan talep edilmektedir ve bu ihtiyaçlar karşılanmaktadır." > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00