En iyisi sen ol!

"Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmiştir. İşverenine, çalıştığı konut yapım işinden ayrılarak ailesi ile birlikte daha özgür bir hayat sürdürmek istediğini söyler. Çalışırken aldığı maaş tabii ki güzeldir. Ancak artık yorulmuş ve bıkmıştır. Patronu iyi işçisinin ayrılma isteğine üzülür ve ondan kendine bir iyilik olarak, son bir ev yapmasını rica eder. Marangoz bu teklifi kabul eder ve işe girişir. Fakat bunu gönüllü yapmadığını anlamak için işini yapışını izlemek yeterlidir. Baştan savma, özensiz malzemelerle işini ortaya koyar. Böylece yıllarını harcadığı işinde son işçiliği bir talihsizlik eseri olarak ortaya çıkar. İşini öyle ya da böyle bitirir. Patron gelir işi gezer ve evin anahtarını marangoza teslim eder. "Bu ev senin, sana benden hediye" der, marangoz şoka girmiştir. Yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi böyle yapar mıydı hiç!.." Bizim için de bu böyledir. Günbegün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da şoka girerek, kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız diye bitiyor öykümüz. Ne ekersen onu biçersin Ne kadar doğru öyle değil mi hepimiz hayatımızın marangozuyuz ve işçiliğimizi ne kadar titiz yaparsak kendimiz için biçtiğimiz ömür de ona göre kalitesini belirliyor. En acısı da çoğu zaman güç, enerji ve zaman elimizde olduğu halde bunu göremiyoruz. Hep en çabuk sonucunu gördüğümüz işlere yönelmeyi tercih ediyoruz. Bu kolaycılık uğruna okullar terk ediliyor, iyi eğitim fırsatları değerlendirilemiyor. En acısı da yaşlı marangoz gibi yaptığımız işlerin sonucunu maalesef çok geç fark ediyoruz ve geri dönüşü de pek mümkün olmuyor. Hal böyle olunca herkes bugününe bir bakmalı. Zira bugün yapacağımız güzel evler, yarınlardaki konforumuzu belirliyor. Gençler, önünüzde oya gibi işleyeceğiniz bir gelecek var. Kaliteli malzemelerle hareket etmeniz gerekiyor ki, sizin en kaliteli malzemeniz de eğitiminiz. Kalite danışmanınız da etrafınızdaki yaşanmış tecrübeler ve örnek alınacak hayatlar. Neredeyim, ne yapmam lazım? Bir yarıyıl tatili daha bitmek üzere. Üniversite sınavına girecekler için zaman kısalmaya başladı. Bazılarımız bunun bilincinde hızlı bir tempoyla çalışıyor, bazılarımız ise zaman geçiriyor. Evet arkadaşlar kariyer danışmanlarının söylediği gibi üniversitede seçeceğimiz bölümler ev adreslerimiz, mesleğimiz ise oturmayı planladığımız evlerdir. Çabalarımız nerede nasıl yaşayacağımızı ortaya koyuyor. İş hayatına atılmış kişiler için de iş yerlerinde gösterdikleri çaba, iş özeni, kişisel gelişimlerine yaptıkları yatırım; gelecekte kendilerini görmek istedikleri yerin en temel taşları. Haydi arkadaşlar, boşa geçecek zaman yok. Tatilin şu son günlerinde herkes, içinde bulunduğu durumu şöyle bir düşünsün. "Neredeyim? Ne yapmam lazım?.." En önemlisi de "Hedefim ne benim ve kendimi bir on sene sonra nerede görmek istiyorum?.." Doğru mesleği nasıl seçmeli? "Hedefimi hâlâ belirleyebilmiş değilim, düşüncelerim her tarafta uçuşuyor" diyor bir okuyucumuz. Lise son sınıf öğrencisinden gelen bu serzeniş maalesef üniversiteyi bitirmiş, bir işte çalışan ancak yaptığı işten hiç de mutlu olmayan birçok insanın problemi. O halde hedef ve meslek seçiminde ne yapmalıyız; gelin bir bakalım. Gerçekçi davranın: Okul başarınız, öğrenim hayatınız boyunca başarılı olduğunuz ve başarılı olmadığınız dersler hangileridir? Onlarla seçmeyi meslekler arasında bir ilişki kurulabilir mi? Kendinizi çok iyi tanıyın: Neleri yapmaktan hoşlanırız? Herkesin ilgi ve becerileri farklı noktalardadır. Kendimizi ne kadar iyi tanırsak bu hayatta o kadar başarılı olabiliriz. Meslek hakkında bilgi toplayın: Yanlış yapılan tercihler, er geç mutsuzluğumuzun kaynağı olarak karşımıza çıkar. Bunu üniversite sınavına giren adayların dağılımına baktığımızda çok daha rahat görüyoruz. Birçok gencin ortak problemi. Araştırmacı olun: İnternet gibi imkanı en iyi şekilde kullanın. Buradan meslekleri, bir mesleğin hangi becerileri istediğini, çalışma şartlarını, çalışanlarının görüşlerini, çalışma ortamlarını çok rahat takip edebilirsiniz. Şu soruları sorun: Bir mesleği belirlerken hangi eğitim süreçlerinden geçmeliyim, bu mesleğin bana sağlayacağı psikolojik tatminler nelerdir?(Hayal gücünü kullanma, heyecan, insanlara hizmet, ün, liderlik vb.) Mesleğin çalışma ortamı kişiliğime ve sağlığıma ne kadar uygun?. Her gün hızla değişen dünyada ileride de gelecek vaat eder veya farklı alan geçişleri olur mu?.. Mesleğin içindeki kişilerle görüşmeler yapın: Eğitim dışında ne gibi beceriler kazanmalıyım, meslekte yükselme imkanları nelerdir, iş neleri kapsar, zorlukları nelerdir, işin aile yaşantısına etkileri gibi sorularınıza cevap arayın. Sizde hangisi mevcut? Konunun uzmanlarından meslek seçiminde etkisi olan yetenekler... >> Soyut düşünebilme: Sayı veya şekillerle ifade edilen soyut kavramları öğrenebilme ve bunları kullanarak akıl yürütme gücü olarak tanımlanabilir. Üniversite giriş sınavlarında sözel ve sayısal yetenek olarak ölçülür. Bu yeteneğe sahip kişilerin fizik, biyoloji ve sosyoloji gibi mesleklerde başarılı oldukları görülür. >> Akılcı bir dille yazabilme: Sözcükleri ustalıkla kullanabilme, zengin bir kelime dağarcığına ve çağrışım gücüne sahip olma şeklinde tanımlayabileceğimiz bu yetenek, dil-edebiyat programlarında başarı için gereklidir. >> Başkalarını anlayabilme: İletişim sırasında karşıdaki insanın ne düşündüğünü, neler hissettiğini anlayabilme gücüdür. Psikolojik yardım hizmetlerinde çalışan psikologların, psikolojik danışmanların, öğretmenlerin, hekim ve hemşirelerin yöneticilerin bu yeteneğe sahip olmaları tercih edilir. >> Mekanik yetenek: Bu yetenek, bir makinenin iş yerindeki ilkeyi kavrayabilme, makinenin parçaları arasındaki ilişkiyi görebilme, makine desenleri çizebilme gücünü ifade eder. >> Kas koordinasyonu: Güçlü kaslara sahip olmak ve bunları eş güdümle kullanabilmek de bir yetenektir. Bu yetenek tahmin edileceği gibi sporla uğraşan kimselerde çok gelişmiştir. >> Yapıcılık: Alışılmış olanın dışına çıkabilme, yeni ve değişik fikirler ortaya koyabilme gücü olan yapıcılık, her türlü çalışma alanında kendini gösterebilirse de bilim ve sanat çalışmalarında, teknik alanlarda, işletmecilikte daha fazla işe yarar.