"Patronlar en iyilerle çalışmak ister." Çok iddialı bir cümle öyle değil mi? Böyle bir yazı girişinden sonra bir çok kişinin, "en iyi kim, neye göre en iyi" dediğini tahmin edebiliriz. Pek haksız da sayılmazlar. Ama yine de bu cümlenin insana için için "kendini şöyle bir sorgulattığını, en iyiye ne kadar yakınım acaba" dedirttiğini de kabul etmek lazım. Hayat enerjimizin ciddi bir kısmının çalışmaktan ve başarılı olmaktan geldiğini kabul edersek yaptığımız işlerin hepimiz için çok kıymetli olduğunu anlarız. Hele günümüzün çok rekabetli şartlarını da göz önünde bulundurursak kariyerimiz için, müdürlerimizin, patronlarımızın hakkımızdaki görüşleri de ayrı bir öneme sahiptir. Eminiz ki çeşitli zamanlarda herkesin dağarcığına "iş görüşmelerinde nelere dikkat edelim" gibi bir çok tavsiye yerleşmiştir. Peki patronlara, yöneticilere "nasıl seçim yapacakları konularında tavsiyeler geliyor mudur" dersiniz? Tabii ki evet. Onların nelere dikkat ederek çalışma arkadaşlarını seçtiklerini merak ediyor musunuz? Hocaların tavsiyeleri İşte size işletmelerin "akıl hocalarından" birisi olan Robert Half'in "en iyi adayı seçmek isteyenlere" tavsiyeleri... İsterseniz siz de bu bakış açısından hareketle kendi payınıza çok şey çıkartabilir, kendinizi değerlendirebilirsiniz. Half, "adaylar arasında seçim yapmakta zorlanıyorsanız ilk iş olarak en heyecanlısına bakın" diyor. Heyecan istekliliği, ortaya koyar. > İşe ve şirkete ilgisini ölçün: Görüşmeye çağırdığınız adayların, şirketiniz hakkında araştırma yapması işi gerçekten istediği manasına gelir. > Yetki alma eğilimi: Bazı insanların talepleri istekleri bitmez, daha fazla para ve yarar için yaygara koparma konusunda en önde hareket ederler. İşte buna çok dikkat edin ve onlardan uzak durun. Çok hırslı olmamak ve nerede duracağını bilmek, şirket menfaatlerini de düşünmek gerekir. > İyi giyimli ve bakımlı olmalı: Bu, kişinin kendisine ve işine saygısı olarak yorumlanır. > Nezaket: Görüşmeye gelen kişi size çok nazik davranabilir ancak öncesinde sekreterinize, kapıdaki güvenliğe nasıl davranmış bir sorun. Nezaket bir hayat tarzıdır, kişiliğin önemli bir göstergesidir ve seçimlerde de önemli bir ölçüdür. > Önceki işverenlerin eleştirilmesi: Niçin eleştiriyor, meseleyi daha çok nerede arıyor? Herkes mi haksız? Anlattıkları ne kadar inandırıcı? > Gayret: Adaya fikirlerini, yapabileceklerini sorun. Bu gayreti ortaya çıkartacaktır. > Katılımcılık: Bu, girdiği organizasyona bir şeyler katan insanların özelliğidir. Bu özelliği olan insanların hemen işe alınması tavsiye edilir. O halde yapabileceklerinizi ve çevrenize sağlayabileceğiniz faydaları bir kez daha gözden geçirin. Tabii ki bunu her işe atlamak, her şeye karışmakla karıştırmayın. > Karar verebilme becerisi: Bu yetenek en iyi "şöyle olsaydı siz ne yapardınız" sorusu ile anlaşılır. Düşünün bakalım problemler karşısında ne kadar fikir geliştirebiliyor, çözüm önerileri sunabiliyorsunuz? > İş ve aile hayatında istikrar: Kararlılığın göstergesi olarak görülüyor. Çok iş ve hayat tarzını değiştirmek hoş karşılanmıyor. > Dikkatin hemen dağılması: Adayın bu özelliği cevabı toparlayamaması ve gözlerinin gerekli gereksiz odada dolaşması şeklinde anlaşılır. > Takım halinde çalışabilme özelliği: Ben yerine "biz" diyebiliyorsa bu iyi bir özellik olarak görülüyor. O halde paylaşıma açık olmak ve yapılan işlerde ortak emek varsa bunu ifade etmekten çekinmemek gerekiyor. > Güzel konuşma becerisi: Tutarlı bir tez ya da görüş ortaya koyan ve açık seçik konuşmayı beceren adayları kaçırmayın. > İyi bir dinleyici olma: Bu, zor bulunan bir beceridir. Özellikle müşteri hizmetleri ve satış kadroları için çok önemli bir özelliktir. O halde karşımızdaki kişinin sözlerini kesmeden dinlemek ve nerede katılımcı olmak nerede susup ilgiyle dinlemek gerektiğini bilmek gerekir. > Olgun insan olmak: Olgun insan, karşısındaki kişileri anlamak için çaba sarf eder ve olaylara diğer insanlar açısından da bakabilir. O halde sempatik olmak gerekiyor. > Tartışmayı seven aday: Konuşmaları tartışma ortamına sürükleyen ve hemen alevlenen adaylara dikkat edin. > Doğru konularda meraklı olması: Adayın iş ve nasıl başarılı olacağı konusunda meraklı olması iyiye işaret olarak görülüyor. O halde işle ilgili, yapabileceklerinizle, şirketle ilgi gelişiminizi artıracak konularda sorular sormak ve burada ölçüyü iyi ayarlamak gerekiyor. > Randevuya zamanında gelmek: Bu sözünde ne kadar sadık olduğunuzu ve zaman planlaması konusundaki başarınızı ortaya koyar. > Tokalaşmak: Tokalaşırken elinizi sıkı tutup tutmadığına dikkat edin. Elini sıktığında "bana ölü balık tutmuş izlenimi veren birisi asla işe alınmaz". > Referanslar çok önemli: Kararı büyük ölçüde etkiler. Sonuçta insanlarda iyi izlenimler bırakmak gerekir. Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: baltinbasak@cozum-ik.com Fax: 0 212 454 31 00