"Sevgi nedir sizce, Sorabildiğim kadar kolay mı cevap vermek? Yoksa çok zor mu? Seni gidi seni sahtekar! Yüzleş bence! Sadece kendinle yetmez. Herkesle!.." Şair dizelerinde neyi anlatmak istiyor dersiniz, sevginin hiç de kolay ifade edilir bir şey olmadığını mı? Peki yüzleş derken neyi kastediyor, sevgi konusunda kendimizi kandırdığımızı mı? Sizce sevgi nedir, hayatımızın içerisinde en fazla bulunduğunu düşündüğümüz bir konuda şair niye herkesle yüzleşmemizi istiyor? Siz en son ne zaman birisine, onu sevdiğinizi söylediniz? Şarkılar sevgiden bahsediyor, sevgi üzerine kitaplar yazılıyor, filmler çevriliyor da neden acaba yine de bir çok insan sevgi eksikliğinden bahsediyor. Bir yazarın dediği gibi sevgi, ölçülemez, deneyi ve sayısal istatistiği yapılamaz, bilgisayarda hesaplanamaz. Ancak sevgi ölçülemese de güzelliğinden verdiği hazdan yararlanılamasa da varlığını inkar etmek pek mümkün değil. En kolay yoldan küçük bir çocuğun annesine karşı davranışlarını incelerseniz sevginin ne demek olduğunu hemen anlarsınız. İyi bakarsanız küçük gözlerdeki masum ve ilgi bekleyen ifade sevgi hakkında bir çok ipucu verecektir size. Peki sonra ne oluyor da bu küçük çocuklar büyüyünce, sevgiden bihaber hale geliyorlar. Hani hepimizin birer küçük çocuk olduğumuzu düşünürsek sevgi haznelerimizi büyürken nerelerde bırakıyoruz da sonra sevgisiz mutsuz insanlara dönüşüveriyoruz. İşin en acısı çocuklar, küçükken sevgiyi biliyor da çok zaman anne baba olunca, yetişkin hale gelince onu unutuveriyor ve ortada çok zaman sevgiye dair bir şey kalmıyor. Garip olan o ki yine de herkes bu olgunun peşine düşüyor herhalde onu kaybettiği bir yerlerde aramaya çalışıyor. İşte o zamanda yukarıdaki dizelerde olduğu gibi herhalde insanın önce kendisiyle sonra da etrafındaki herkesle yüzleşmesi gerekiyor. Sevgiyi artırmanın yolları Burada en zor olanı da herhalde insanın kendisiyle yüzleşmesidir. Zira siz birilerine ne kadar mantıklı açıklamalar yaparsanız yapın, içinizdeki ses asla kendinizi kandırmanıza izin vermez. Her insan ancak bir yere kadar kendisinden kaçabilir ve eninde sonunda kendi gerçeği ile karşı karşıya kalır. Ve eninde sonunda insan kendisine şu ezici soruyu sorar: "Bu dünyadaki varlığımın sebebi nedir ve hayattan ne bekliyorum?" Cevapların çoğu da mutluluk ve sevgi üzerine gelir. Hepimizin ihtiyacı olan ama birçoğumuzun hakkını vererek yaşamadığı ve yaşatamadığı sevgiyi acaba artırmanın ve göstermenin bir yolu yok mudur? İsterseniz işe gelin sizi seven ama sizin uzun zamandır ihmal ettiğinizi düşündüğünüz bir kişiye sevginizi göstererek başlayın. Nasıl mı? Öncelikle işe ona değer verdiğinizi onu sevdiğinizi belli ederek başlamalısınız. Bunun için de; > ÖNCE GÜVEN: Onun size tamamen güvenmesini sağlayın. Güven her ilişkinin en temel noktasıdır ve güvenin olmadığı yerde dürüstçe bir sevgiden pek bahsedilemez. > DEĞİŞİME AÇIK OLUN: Onu değiştirmek yerine önce kendinizi değiştirmeyi düşünün. Ya da onu olduğu gibi kabul edin, uyarılarınızı dostça yapın. > YALAN SÖYLEMEYİN: Yalanın o an için bir şeyleri hallettiğini düşünseniz de çok kısa bir süre içinde bu yüzden kaybedilenlerin bazen geri dönüşü olmayan sıkıntıları beraberinde getireceğini unutmayın. > ONU KEŞFEDİN: Kimsenin dört dörtlük olmadığını, herkesin çeşitli kusurları bulunabileceğini önce tarafsız gözle kendimize bakarak anlamaya çalışın. > ONU DİNLEYİN: Üzüntülerini ve dertlerini paylaşın. Paylaşımın olmadığı bir yerde nasıl sevgiden bahsedilebilir? Onu anladığınızı hissettirin. > SAMİMİ KONUŞUN: İçtenlikten uzak bir dostluğa, arkadaşlığa nasıl sevgi kavramını katabiliriz? > YANINDA OLUN: Sevgi paylaşmaktır ve paylaşmanın en güzel yanı da acı ve tatlı günlerde bir arada olabilmektir. > KİŞİLİĞİNE ÖNEM VERİN: Herkesin sizinle aynı özellikleri taşımadığını, beklentilerinin farklı olabileceğini bilin ona göne anlamaya çalışın. > PAYLAŞIN: Birlikte yemek yiyin, yürüyüş yapın, kısacası. Birbirinize zaman ayırın. UNUTMAYIN! - Ona ara sıra özel bir hediye alın. - Özel günleri unutmayın. - Yemek yiyin, yürüyüş yapın. - Konuşurken yüzüne bakın, değer verdiğini hissettirin. - Hayal ve düşüncelerinizi onunla paylaşın. - Kızdığınız zaman açık olun, en kısa zamanda probleminizi konuşun. - Onun da korkularının, kaygılarının olabileceğini asla unutmayın. - Hatalarını büyütmeyin. - Daha çok iyi yönlerinin üzerinde durun. - Başarılarını takdir edin. - Hata yaptığınızda özür dilemekten korkmayın. - Gücendiğinizde ondan kaçmaya çalışmayın. Okuyucu mektubu Bu çocuklar bizim Dün 23 Nisandı. Ülkemizin birçok şehrinde bu anlamlı gün, çok çeşitli etkinliklerle kutlandı. İlkokul çağındaki birçok çocuk neşe ve mutluluk içindeydi. İşte tam bu sıralarda da bana bir e-mail geldi. Taa Diyarbakır'dan. Yiğityolu Köyü, Mehmetçik İlköğretim Okulu'ndan Sayın Rıdvan Sadık'tan. Şöyle yazıyordu, e-mail'de: "Kimi zaman bir çocuğun, kim zaman bir annenin veya kimi zaman geçmişi anılara gömülü bir insanın hayallerinin ışığı altında gözleriniz bir yıldız gibi parladı mı? Ya da bir hayalin ardından delice koştuğunuz oldu mu? Çocukluğunuzun saf ve temiz hayallerini hatırlıyor musunuz? Hani sevgiyle bakan gözleriyle bir öğretmen sorardı ya; 'En büyük hayaliniz nedir? İleride ne olmak istersiniz?' diye. Kimisi içinde bir umut ve yüzünde bir gülümsemeyle 'Ben büyük adam olacağım' derdi. Peki bu hayallerin kaçı gerçek oldu? Kimine göre hepsi, kimine göre ise hiçbiri. Biz, sizleri şu an beraber olduğumuz çocukların hayallerini gerçekleştirmeye ve yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımıza bir çoğumuzun yaşadığı 'keşke'leri yaşatmamaya, içi sevgi dolu, gözleri ışıl ışıl çocukluğundan bile bihaber bu çocukların yarınları için bir ışık olmaya davet ediyoruz.! Var mısınız? Çocuklarımızı bu yıl 23 Nisanda bir ilki gerçekleştirerek (yeterli destek toplanabilirse) Taşıma Servislerimizle İl Merkezine götürüp hasret kaldıkları çocukluklarını bir gün dahi olsa yaşatmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede; Çocuklarımız (çoğu ilk kez ) il merkezini görme şansına sahip olacak, lunaparkta ilk kez gönüllerince eğlenecek, ilk kez sinema / tiyatro seyredebilme şansına sahip olacak, çoğu öğrencimiz ilk kez lokantada yemek yiyebilecek, çok uzaklardan minik bir yüreği sevindirmeye var mısınız? Konuya gerekli hassasiyeti göstereceğiniz ümidiyle, en derin saygılarımı sunuyorum." İlgilenenler için; Yiğityolu Köyü Mehmetçik İlköğretim Okulu - Diyarbakır Tlf - Faks : ( 412 ) 225 35 76 GSM: ( 536) 969 42 73 - ( 505 ) 234 18 90) E-mail: ridvansadik@yahoo.com - ridvansadik@ttnet.net.tr Ayni yardımlarınız için: Yiğityolu Köyü Mehmetçik İlköğretim Okulu - Diyarbakır (Yurtiçi Kargo Diyarbakır Merkez Sanayi Şubesi) Nakdi yardımlarınız için: D. Bakır Ziraat Bankası Merkez Şubesi - 0091 889958 D.Bakır İş Bankası Merkez Şubesi - Rıdvan SADIK - 8300 1724737 ------------------------------------------------------------- Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi, Gençlerin Dünyası Köşesi, 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna, İstanbul e-mail: baltinbasak@tg.com.tr Fax: 0 212 454 31 00