Çetnik selamı ve ırkçılık

A -
A +

Epeydir küllenen "Çetnik selamı", yeniden hortladı, kalbimin bir köşesinde kabuk tutmaya başlayan bir yara kanamaya başladı. İlk olarak Fenerbahçeli Mateja Kezman'la gündeme gelmişti, sonra da Galatasaraylı İliç'in de aynı hareketi yaptığı ortaya çıkmıştı. Sırp milliyetçiliğini vurgulayan bu selamın Müslüman Türk insanının Bosnalı kardeşlerinin acısını hissederek ne kadar yaraladığı günlerce yazıldı-çizildi. Yöneticiler bu oyunculara konunun hassasiyetini bildirip "aman ha" uyarılarında bulundu. Çok şükür gerçekten de ne Kezman ne de İliç herhangi bir imada bulundu. Bütün bunlar unutulmaya başlanmıştı ki, Halkbank'ın Konfederasyon Kupası Final-Four karşılaşmaları için Rusya'ya gitmeden önce çekilen takım fotoğrafında bir kişinin diğerlerinden farklı bir poz verdiği ortaya çıktı. Fotoğrafta bütün oyuncular "Allahaısmarladık" manasında el sallarken, Sırp voleybolcu Alex Mitrovic "çetnik" işareti yapıyor... Tam da Sırp-Boşnak savaşının - ne savaşı katliamının - en yürek yakan günlerinde Beşiktaş bir Sırp oyuncu transfer etmişti; Mrkela... Kulüp Müdürü rahmetli Şevket Yorulmaz Ağabey, bir sohbetimizde, "Biz nasıl aldık böyle birini hâlâ kafam almıyor. Bu Mrkela'yı boğmak istiyorum" demişti de haber yapmıştım ben de... Günlerce gönlünü alamadım, "Be çocuk sana her söylediğimi yazmak zorunda mısın" diye az kovalamadı beni. Galiba affedemediği, benim bunu yazmam değil, defalarca Mrkela'ya sarılıp öperek özür dilemek zorunda kalmasıydı. Kendi kendime soruyorum hâlâ; bu hareketi yapanlar mı ırkçılık yapıyor, bunu içine sindiremeyen bizler mi?.. Şampiyonluk davası Vestel Manisaspor Başkanı Haluk Çubukçu, "Şampiyon olacağız derseniz sizi bitirirler" demiş... Yaman çelişki... Anadolu kulüpleri için bu böyle. Ama 3 büyüklerde de "şampiyon olamayız" diyeni bitiriyorlar ... ah basına gelenler Kim, kiminle kafa buldu? TGRT'de sezon başı yeni bir spor programı başlayacak... Dekor için tartışmalar yaşanıyor. En sonunda müdür Ekrem Abi, "Dekorumuz güzel görünümlü statlardan biri olsun. Mesela İnönü'nün güzel bir görüntüsü olabilir, bizim gazetenin arşivinde var mıdır istediğimiz gibi bir fotoğraf?" diye ortaya laf atıyor. Sonra da gazetenin telefonunu çeviriyor, karşısına çıkan Sırrı'ya başlıyor tarif etmeye... - Bak Sırrı... Şimdi İnönü'ye gittin, deniz tarafındaki kale arkasının tribünlerinin sağ çaprazından baktın, ne görüyorsun? Kapalı, numaralı tribünler, atletizm pisti, karşı kale, yemyeşil saha... Anladın mı, senden öyle bir fotoğraf istiyorum..." Aradan yarım saat geçtikten sonra, "Arayın bakayım" diyor, "Bulabilmiş mi?.." Telefonu çevirmek bana düşüyor, "Sırrı, n'aptın abicim, buldun mu?" Cevap hepimizi yerine mıhlıyor; - Abicim bu Ekrem Abi de tam bomba. Ben gecenin bu saatinde nasıl gideyim İnönü'ye? Hem gitsem kapalıdır, açtırsam gecenin karanlığında nasıl öyle bir fotoğraf çekeyim yaa... Benimle kafa mı buldunuz ne!.. Unutulmaz anlar Müjdat Yetkiner'in ağzından meşhur 3-0'dan 4-3'e dönen Galatasaray-Fenerbahçe maçının soyunma odası anılarını anlatmıştık. Müjdat'ın başka hatıralarını yine onun anlatımıyla aktaralım: "Bizim dönemimizde bir mağlubiyet aldığımız zaman taşlarla sopalarla idmanı basıyorlardı. Can güvenliğimiz hiç yoktu. Bizler bu işin hamallığını yaptık. Ama en güzel günlerinde yaptık. Cebimizde tabanca taşırdık, Dereağzı'nda arabamızı bırakamazdık. Dayak yemeyelim diye mahalleden eş, dost, akrabaları çağırıyorduk... Önden kolla çalıştırılan otobüsle deplasmanlara giderdik şimdikilerin otobüsleri bile güzel her yere uçakla gidiyorlar. Gittiğimiz şehirde uyutmazlardı bizi, tabutlar gezdirirlerdi, silah atarlardı... Başkanımız Tahsin Kaya beni çok seviyordu. Bir gün yanına çağırdı, sezon yeni başlamıştı ama çok kötü bir takım kurulmuştu. Eksik yerlere adam alınmadı, bir bölgeye 4 adam alındı. Başkanın umutları büyüktü ancak o kadronun başarılı olma şansı da hiç yoktu. Dedi ki, 'Kaptan transfere bir sürü para döktük. Söyle bakalım bu takım ligde ne yapar?' Ben içinde ne varsa onu söyleyen biriyim, kıvıracak değilim; 'Valla başkan bu takım 6. bile olamaz' dedim, masaya bir yumruk vurdu, kahve üstüme döküldü. 'Çık git, gözüm görmesin seni' dedi, bağırdı, çağırdı. Sonradan evime bir telefon geldi beni kadro dışı bırakmışlar. O takım ligde hakikaten 7. oldu. O dönemde çok parasız kaldım. Bir taksi almıştık, geceleri kafama şapka takıp taksicilik yapıyordum. Sonra Can Tanrıyar bunu haber yaptı, ödül aldı, şimdi arayıp sormaz bile hayırsız..." Unutulmaz sözler... Pazar günü bir Chicago-Utah maçı... Bitime 5.4 saniye kala Karl Malone faul çizgisine gider, iki sayı geride olan Chicago panik havasındadır. Pippen yavaşça Malone'un yanına gelir, ''Postacılar pazarları çalışmaz" der ve gider. 'Postacı' lakaplı Malone 2 atışı da kaçırır... Yakıştır > İnşaata Amelia aranıyor... > Statlarda Kuffour'a hayır!.. > Dışarıdan Gazal okuma... > Körfezde Savage çıktı!.. > Diakhate komutan sağda!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.