Doping ihanet mi kendine saygı mı?

A -
A +

Kaygıları vardır insanların... Ve hayattan bir beklentileri... Beklentilerinin karşılığını alabilmesi için en iyi olması gerektiğine hükmeder beyni. Kuruntu ise bir kurttur. İçten içe yer insanı. Ya başaramazsa... Ne yapmalı etmeli başarmalıdır oysa... Öyle hisseder, öyle şartlandırır kendini... Hırs bürümüştür gözünü. Ya kendini çizgi film kahramanları gibi yenilmez olmaya şartlamıştır, ya da masal kahramanlarına özenmiştir. 'Ben' merkezlidir doping. Sahada sunacağı resitalin ardından parmakla gösterilme hissi uyandırır insana. Ama bencilce bir şey midir gerçekten? "Ben başardım" demenin yanı sıra "Sizin için başardım" deme isteği de yok mudur içinde? Futbolun ruh doktoru, İslam Çupi, Maradona'nın doping olayını şöyle aydınlığa kavuşturur: "Müziğin büyük ölümsüzleri kitleleri mutlu etmek için kendilerini gram gram öldürmüşlerdir konserlerinde... Edith Piaf da yapmıştır ileri yaşlarda dopingi, Yves Montand da... Tıpkı şimdi Frank Sinatra'nın yaptığı gibi... Maradona'nın '94'teki dopingi, bir büyük ustanın mesleğine duyduğu eşsiz bir saygı ve bu futbol resitalini seyretmek için saha ve TV başına çöreklenen 1 milyara yakın insana en iyisini sunma kaygısıdır. Şüphesiz bunu birilerine, hele de gözlerine dolarlar dolmuş, kauçuk kalplilere hayatta anlatamazsınız..." Kerem Gönlüm ne düşünmüştü geçen yıl o "cathene" maddesini vücuduna zerk ederken, ya da Chatman, ya da filenin "Uçan adam" lakaplı oyuncusu Burak Hascan? Ya Lance Armstrong'a ne demeli? Fransa Turu'nu arka arkaya 7 kere kazanan o büyük şampiyon, sadece sekizincinin peşinde miydi? Yaptıkları kendilerine ve takımlarına bir ihanet miydi? Yoksa beklentilere karşı en iyisini sunma kaygısı mı? Ya da tersine, doping yaptığı gerekçesiyle ülkemizden kaçırdığımız, sonra da masum olduğu ortaya çıkan Taurasi, takımı şampiyon olduğunda ne düşündü acaba? O mutlu kalabalığın içinde yer alamamanın burukluğu mu, kendisine rağmen gelen şampiyonluğun şaşkınlığı mıydı hissettiği? Hangisi? Unutulmaz sözler... "Bir hiçle başladım. Elimdeki tek şey Allah'ın bana verdiği topu istediğim yere gönderebilen iki ayaktı. Ama Allah bu ayaklarla birlikte bana budalalık ve bazı bağımlılıklar da verdi." (Diego Maradona)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.