Geri dönüş!

A -
A +

Belli ki menemen, Beşiktaş'ın midesini bozmuş. "Kenetlenmenin" simgesi olan menemen, yerini "yoklar edebiyatına" bırakmış. Kasada para yok, kulübede oyuncu yok, sahada sorumluluk alan yok... Beşiktaş 11 maçtır hep gol yiyor, önlemini alan yok... Ligin ilk yarısındaki iyi futbol oynayan, sahaya terini akıtan takımdan eser yok... Ama bir şey var; o da geri gelen Beşiktaş ruhu. Zor başlıyor maç Beşiktaş için. Daha 5. dakikada kronik hastalıktan golü de yiyince eli ayağı birbirine dolanıyor oyuncuların. Kanatlar çalışmıyor, orta saha akordu bozuk enstrüman gibi. Derbide Holosko'yu tek forvet oynatıp verim alamayan Samet Hoca, bu defa genç Sinan'a vermiş o görevi. Takımın beyni Fernandes ilk yarıda Mustafa Sarp'ın "ağır takibinde" etkisiz kalınca Beşiktaş ne bir atak geliştirebildi ne de gol atacağına dair bir sinyal verdi. Bu haliyle maçı koparamayacağı belliydi Beşiktaş'ın. İşte burada Samet Hoca dokundu oyuna. Sinan-Escude değişikliğiyle Toraman orta sahaya geldi, Holosko da forvete geçti. İşte bundan sonra taşlar biraz olsun yerine oturdu. İlk yarının son dakikasında Holosko ile gelen gol "geri dönüşün" sinyalini veriyordu. İkinci yarıda daha derli toplu bir takım vardı sahada. Toraman'la gelen ikinci gol galibiyetin müjdesi olurken, 3. gol Mamadou Niang'ın "hoş bulduk" selamı gibiydi. Daha topla ilk buluşmasında attığı muhteşem pas, "ben daha paslanmadım" demenin sahadaki yansımasıydı adeta. Öyleyse hoş geldin Beşiktaş, hoş geldin Mamadou Niang!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.