Mesut Özil işin özü...

A -
A +

Werder Bremen'de günden güne yıldızı parlamaya devam ederken ve "adam olacak çocuk" kategorisinde başa oynarken dikkatleri üzerine çekmişti Mesut Özil... Almanya'da doğup büyümüş, futbolu orada öğrenmiş, oranın kültürüyle yoğrulmuş, orada kendine arkadaş ve çevre edinmişti. Anadili Almancaydı, Türkçesi "bizim Aurelio"dan da kötüydü... Alman Ümit Milli Takımına çağrılmış, ancak A Milli Takım forması giymediği için önünde duran "Türkiye" seçeneği kendisini vicdani bir kararla baş başa bırakmıştı. Bu yüzden sadece bir kere Türk Milli Takım forması giyerse ve ardından bir kenara atılırsa öbür taraftan da olacaktı. Sadece bunu sordu Fatih Terim'e, "Beni sürekli çağıracak mısın hocam?.." Fatih Terim kestirip attı; "Milli formayla pazarlık olmaz!.." Ve bir daha ne arayan, ne soran oldu Mesut 'u... Oysa tam da o günlerde Werder Bremen'in menajeri Klaus Allofs, Löw ve Alman Federasyonunu topa tutuyordu. "Elinizi çabuk tutsanıza! Mesut Türkiye'yi seçerse bunun hesabını veremezsiniz!.." ...Ve Mesut Almanya'yı seçti. Önünde bir Yıldıray örneği dururken ne yapmasını bekliyordunuz Mesut'un?.. Hamaset edebiyatının sökmediği ve adamların "kendi değerlerine" bizden daha fazla sahip çıktığı bir kere daha ortaya çıktı!.. Unutulmaz anlar Metin Oktay olmak... Geçtiğimiz hafta futbolumuzun "Taçsız Kralı" Metin Oktay'ın doğum günüydü. Mezarı başında anıldı, futbolculuğundan, kişiliğinden bahsedildi, hasretle yad edildi. Kral'ın anısına, Kral'dan bir anı buldum "gayin-sin.net"te... 1960 ihtilalinin yaşandığı günler... Metin Oktay'ın 8 gün eksik askerlik yaptığı ortaya çıkıyor, 45 gün hapis cezası alıyor. O sırada lig bütün hızıyla devam etmekte. G.Saray ve Metin Oktay için büyük şoktur bu. Sayılı gün çabuk geçiyor. 45. gün dolduğunda ertesi gün G.Saray'ın Karagümrük'le maçı vardır. Cezaevinin dış kapısında onu bekleyen Gündüz Kılıç, arabasıyla takımın Büyükçekmece'deki kampına götürüyor Metin Oktay'ı. Mapus damından kurtulmanın şerefine sabahlıyorlar tabii. Öğleye doğru uyandığında takımı 3 saat sonra maça çıkacaktır. Baba Gündüz yatağının ucuna oturuyor Kral'ın. "Biliyorum" diyor. "Oynayacak durumda değilsin. Ama seyirci seni görmek istiyor. Sen bize çok maç kazandırdın. Bugün de senin yüzünden kaybedelim. Seni hasretle bekleyen seyirciye ne olur bu saygıyı gösterelim..." Uykusuz, antrenmansız maça çıkıyor Metin... "Bu sefer de senin yüzünden kaybedelim" diyen Baba Gündüz'e inat 2 gol atıyor Kral o maçta... Yorgunluktan ve dermansızlıktan soyunma odasına kusa kusa gidiyor Taçsız Kral. Ama onu seven tribünlerine kavuştuğu için hıçkıra hıçkıra da ağlıyordu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.