Şampiyonluk güzel şey!

A -
A +

Birinciysen birincisindir, ikinciysen hiçbir şey!" demiş Liverpool'un efsane ismi Bill Shankly... Gerçekten de bu kadar acımasız mı futbol? Bu hafta sonunda saatler 21.45'i gösterdiğinde haftalardır at başı şampiyonluk kovalayan iki takımdan biri sevinçten havalara uçacak, diğeri karalar bağlayacak. Ve belki de, 34 maçlık büyük maratonun galibini, Trabzon'un rakibine atamadığı bir penaltı golü belirleyecek. Yarışı bu noktaya kadar getiren, lige büyük bir heyecan katan iki takım futbolcularını da peşinen alınlarından öpmek lazım. Ama "kazanmak için her yol mubahtır" anlayışıyla ortamı geren, taraftarı birbirine düşüren yöneticilere ise söylenecek çok şey var. Rakibin başarısını "şaibeli" gösterme yarışına giren iki taraf yöneticileri de kendi takımları şampiyonluğa ulaştığında "tertemiz bir lig ve şaibesiz bir şampiyonluktan" nasıl bahsedebilecekler, kazandıkları kupayla nasıl övünecekler? Gördüğünüz fotoğraflar 2 yıl önce Bilbao'da çekildi. Binlerce Athletic Bilbao'lu taraftar, Valencia'da Mestella Stadı'nda oynanan Kral Kupası finali sonrası takımlarını delicesine bağrına basıyor. Athletic Bilbao ve Barcelona; biri 23, diğeri 25 defa İspanya Kral Kupası'nı, en çok müzesine taşıyan iki takım. Gözleriniz oyuncuların elinde olması gereken kupayı arıyorsa boşuna arıyor. Çünkü şampiyon değiller. Üstelik Bask Bölgesinin takımı olarak, en büyük etnik çekişme içinde oldukları Katalanların takımı Barcelona'ya finalde yenilmişler hem de 4 yiyerek. Ama "kazanamasalar" da taraftarları onları kutlamak için yollara dökülmüş. Merak ediyorum, İstanbul'da ya da Trabzon'da şampiyonluğu kaybedeni karşılamak için kaç kişi gelecek havaalanına?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.