Aziz Yıldırım deyince, tepki kadar, sevgi de akla geliyor! Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, yaklaşık 10 aydır tutuklu. Bulunduğu yerde verdiği demeçlerle zaman zaman eliştirildi. Ama bir gerçek var ki, Yıldırım eliştirilsin eleştirilmesin, Fenerbahçe taraftarının vazgeçilmez sevdası! Başkan düzeyindeki bazı futbol adamlarından şu günlerde negatif ve agresif sesler çıkarken, Aziz Yıldırım zor günler yaşamasına rağmen, verdiği demeçlerle taraflı tarafsız herkesin takdirini topluyor. Bugün oynanacak olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesinde Aziz Yıldırım'ın, Metris'ten verdiği mesajın önemi çok büyük. Yıldırım'ın, Fenerbahçe taraftarının, iki takım futbolcularını da alkışlayacak kültür, kalite ve anlayışta olduğunu söylemesi, Türk futbolu adına güzelliktir. Aziz Yıldırım'ın böyle bir önemli maç öncesinde sarfettiği bu anlamlı sözler, bence ortalığı kızıştırmaya çalışan diğer başkanlara örnek olmalıdır. Yıldırım'ın bu sözlerinden sonra yaptığı bir çağrı daha var ki, ezeli rekabet adına atılmış bence en büyük adımdır. Aziz başkan cezalı olan ancak daha sonra cezası ertelenen G.Saray Teknik Direktörü Terim'e, özel locasını açtığını, gelip buradan isterse maçı izleyebileceğini duyurdu. Bence bu çağrı, G.Saray-Fenerbahçe maçları için bir milat olarak kabul edilmelidir. Yıldırım, bütün bunları yaparken, belki büyük bir kesimi şaşırtmış olabilir ama bana göre bütün bu sözler gerçek kişiliğini yansıtmaktadır. TSYD artık emin ellerde TSYD, spor yazarlarının en büyük sığınağıdır! Bu meslekte olan herkes, TSYD'nin koruması altında bulunur; en azından böyle bilinir! TSYD'den bu güne kadar bir çok başkan geldi geçti. Hepsini yad ederek anıyorum. 8 Mayıs itibarıyla TSYD, Naci Arkan'la yepyeni bir döneme giriyor. Naci Arkan, TSYD başkanlığını çok ezici bir üstünlükle kazandı. TSYD artık Arkan'la uzun zamandır özlemini çektiği emin ellere geçmiştir. Arkan, benim müdürüm; Arkan'la, arkadaşlığımız 28 yıla dayanıyor. Bunları niye yazıyorum; seçimden önce bazıları, bir oyum var şuna vereceğim diyerek suyu bulandırmaya çalışırken ben Naci Arkan'a 1000 oyum varsa, değil birini, binini de veririm. Diğerleri gibi, bunu niçin yaptığımı açıkça söylemekten de geri kalmam; Arkan en azından benim kadar dürüst ve namuslu biridir. Ben ise bu iki kelimeye aşık olan bir insanım! Gerek maddi gerekse manevi olarak yerle bir edilen TSYD, ben inanıyorum ki, Naci Arkan'la ayağa kalkacak,eski saygınlığını kazanıp, yalnızca "spor yazarlarının" derneği olacaktır. Her şeye rağmen Naci Arkan, çok zor bir görevi üstlenmiştir. Elini bırakın taşın, bir enkaz yığınının altına sokmuştur. Ama benim tanıdığım Arkan, bunu alnının akıyla başaracaktır. Naci Arkan ve arkadaşlarının yolu açık olsun. Yılın olayı! Yılın olayı ne diyecek olsanız, bana göre Zokora'nın, Emre'ye attığı tekmedir! Çünkü bu, tekmeden çok adam öldürmeye yönelik ve kasıtlıdır. Hasbelkader yıllarca futbol oynadım ama böyle bir şey ne gördüm ne yaşadım! Zokora'nın yaptığı nasıl bir gaddarlıktır! Şimdi bazıları diyecek ki "Uzatmaya gerek yok!" Uzatmak ne kelime, bir yıl boyunca yazılsa yeri var! Zokora, basit bir faul yapmadı; yaptığı hareket doğrudan doğruya Emre'nin futbol hayatını bitirmeye yöneliktir! Emre'yi ister seversin ister sevmesin, ama böyle bir hareketi hiç bir zaman değil Emre, hiç bir futbolcu hak etmiyor. Zokora, belliki bunu yaparken kendisine sarfedilen o çirkin sözünün (ki Emre'nin söyleyip söylemediği de belli değil) intikamını almıştır. Bu gücü nereden bulmuştur; bence bu araştırılmalıdır! Eğer Zokora, benim ülkemde yaşıyorsa, benim insanıma bu derece saygısız davranamaz! Bunu yapmıyorsa, tıpkı bazı olaylarda olduğu gibi sınırdışı edilen yabancıların statüsünde hemen gönderilmelidir! Her zaman centilmenlikten ödün vermeyenler, nedense Zokora olayında sessiz kalmıştır. Bu fikirde olanlara göre "Musrella penaltı atamaz(!)", her hangi bir futbolcu ceza sahası içinde hakemi aldatamaz! Bunlar Fair Playa aykırıdır ama Zokora'nın Emre'ye yaptığı (Tekme diyemiyorum) çirkin saldırı, bu görüştekiler için futbol içinde bir harekettir. İşte bu yüzdendir ki futbolumuzun iki yakası bir araya gelmiyor! Hakem Kamil Abitoğlu, aslında kariyer itibarıyla çok iyi bir hakemimiz. Ama kendisi öyle bir maça verilmiş ki, bu maçtan ziyade sanki bir harbi yönetmekti! Abitoğlu, hakem olduğu için harbi yönetmesini beceremedi! Zokora'yı atmamasının nedeni, olayların daha da büyümemesi içindi. Bu belki bir mazeret olamaz ama Zokora'ya mazeret üretenler, Abitoğlu konusunda da biraz insaflı olmalı !