Burak elden gidebilir!

Belki de son yılların en kötü Trabzonspor'unu izliyoruz! Bu yılın Trabzonspor için boşa geçen bir yıl diyebiliriz! Yönetim, şampiyonluk kupası ve Emre derdine düşmüş (!) gözü, başka bir şey görmüyor, bu arada da takım her geçen gün eriyor! Futbolcular, hedefsiz ve gayesiz sahaya sanki lütfen çıkıp oynuyor, daha doğrusu oynar gibi görünüyor! Son Galatasaray maçında biraz kıpırdanma göründü ama o da yeterli olmadı. Aslında Şenol Güneş'in elindeki kadro kısıtlı. Güneş, elde bulunan kötünün en iyisinden bir takım çıkarmaya çalışıyor. Süper Final'de, Güneş normal sezondaki 34 maçtan daha çok zorlandı. Nedeni de, kendisinden daha güçlü (kadro yapısıyla) takımlarla oynadı. Bu yüzden de, aradaki fark daha da belirgin olarak kendini gösterdi. Benim korktuğum (!) bu kadro içinde, lig boyunca müthiş bir performans sergileyen ancak bazı maçlarda vasatın altına düşmediği halde eleştirilen Olcan'ın, üzerine fazla gidilip bu oyuncunun küstürülmesidir. Tolga örneği ortada. Bütün yıl takımı omuzlayıp götüren Tolga, iki Galatasaray maçında yaptığı birkaç hata yüzünden eleştirilere uğradı ve bu yüzden de küstü. Hatta takımdan ayrılacağı spekülasyonları bile yapıldı. Yönetime bu konuda çok işler düşüyor. Öncelikle Burak'ın transferini bitirmeli. Çünkü Burak, boş durmuyor! Benim bildiğim, Türkiye'de 4 takım, Burak'ın bonservisine 5 milyon euro vermeye hazır! Yönetim, elini çabuk tutmaması durumunda geçen yılın tekrarı yaşanabilir! Şike yolu açıldı! Türkiye'de şike yokmuş, şikeye teşebbüs varmış! Bak sen hele! Nasıl oluyor da, şikeye teşebbüs oluyor ama şike olmuyor! Etik kurul, bundan önce aldığı tüm kararlarını değiştirerek sahada şike olmadığına karar verdi. Kurul, bunun nedenini de, sonradan alınan ifadelere bağladı. Bence, "Etik Kurul" ismine yakışmadı! Şike yoksa Korcan, İbrahim, İskender ve diğerlerinin suçu neydi? Bunlar, sahada şike yapmadığı için mi 7 ay hapis yattı? Hâlâ cezaevinde olanlar var. Futbol Federasyonu, aldığı bu kararlarla, "şikenin yolunu açtı!" Bundan sonra "şike yapanın", "teşvik verenin", yaptıkları yanında kâr kalacak! Puan silinmesi, para cezası verilmesi, bunların hepsi laf; gerçek olan "küme" düşmenin kaldırılması olayıdır. Bu işi yapacak olan, küme düşmedikten sonra, 12 puanın silinmesine veya verilecek para cezasına çoktan razı! "Dağ fare doğurdu" herhalde bu olsa gerek!.. Güvenlik güçleri gece gündüz çalıştı, 100 yılda, hiçbir federasyonunun değil yapmak, yapmaya bile teşebbüs edemediği olayları ortaya çıkardı ve "altın tepside" federasyonun önüne koydu ama federasyon bunu bile beceremedi; belki de becermek istemedi! Bundan sonra futbol, çok daha şüpheli bir gözle izlenecek. Anlayacağınız, kurunun yanında yaş da yanacak! Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ve Müftüoğlu Bir Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu daha geride bıraktık. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, ismine yakışır bir organizasyonla, dünya Türkiye'yi izledi! Dört dörtlük bir organizasyonun başı, Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu ve ekibi, 9 gün süren bu muhteşem turda büyük bir sınav verdi. Geçen yıl da belirtmiştim; Emin Müftüoğlu bu işi çok iyi biliyor ve Türkiye'nin tanıtılması konusunda inanılmaz güzellikler ortaya koyuyor. Gelen misafir ekiplerin bazılarıyla yaptığım sohbette, bu organizasyonuna ve Emin Müftüoğlu'na büyük övgüler yağdırdılar. Turda, kalınan mekanlardan, gidilen yerlere kadar, Türkiye'nin bütün güzellikleri gözler önüne serildi. Bisiklet sporu, futboldan sonra Emin Müftüoğlu sayesinde ikinci sıraya oturduğunun artık resmidir! Spor kamuoyunda başkanlık konusunda yaşanan sıkıntı, bence Emin Müftüoğlu gibi isimlerle çözüme kavuşur.