Burak göz kamaştırdı

A -
A +

Trabzonspor demek Burak demek... Burak Yılmaz, hem attı hem attırdı ve maça damgasını vurdu. Her zaman Burak'ın, bir takıma bedel olduğunu söylüyorum; sağ olsun o da beni yalancı çıkarmıyor! Nereye koyarsan koy vazifesini en mükemmel şekilde yapıyor. Trabzonspor, Manisaspor karşısında futboluyla değil skoruyla ve Burak Yılmaz'ı ile beğeni kazandı. Ama benim anlayamadığım Güneş'in, 75 dakika Serkan ve Volkan'a nasıl sabrettiğiydi. Serkan'ın kanadını, Manisasporlu oyuncular adeta yolgeçen hanına çevirdi. Volkan ise ikinci yarının başında Burak'a verdiği gollük pas dışında sahada yoktu. Trabzonspor'un kötü futbolunda bana göre sivrilen tek isim Adrian'dı. Attığı milimetrik paslarla takımı ateşleyen Adrian, bence Olcan'la çok iyi bir ikili oluşturacak. Böylece Güneş, tıpkı bu maçta olduğu gibi Colman'ın kaprisine de son vermiş olur. Trabzonspor, aldığı üç puanla hiç havaya girmesin. Çünkü ortada futbol adına hiç bir şey üretemedi. Çok dağınık bir görüntü çizen bordo-mavililerin toparlanması yine Şenol Güneş'in dehasıyla olacak bir şey. Manisaspor, yenilmesine rağmen özellikle ikinci yarıda ortaya koyduğu futbolla ikinci yarının flaş takımı olacağını gösterdi. Özellikle Murat'ın oyuna dahil olmasıyla konuk takım modern futboldan örnekler verdi. Ancak Hüseyin'in iki inanılmaz hatası sonunda hiçte hak etmediği bir yenilgi aldı. Sonuç olarak Trabzonspor, yine Burak'la gülerken, Manissapor oynadığı güzel futboluyla ligin renkli takımı olmaya devam ediyor... Maçın kırılma anı Maçta Burak'tan sonra ön palana çıkan bir başka isim hakemdi. Hüseyin Göçek, gösterdiği ve göstermediği kartlarla maça damgasını vurdu. İlk yarıda Glowacki'nin, İsaac'in, bileğine basması kırmızı kartlıktı. Ama Göçek, bırakın kırmızı kartı, faul bile çalmadı. Bu da, bence maçın kırılma anıydı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.