Burak'ın ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu, seveni de düşmanı da bu maçtan sonra çok daha iyi anlamıştır! Trabzonspor, Mersin karşısında Burak'tan yoksun, sanki kanadı kırık bir kuş gibiydi! Ben, hep yazdım; "Burak oynamazsa Güneş'in, B planı var mı?" diye! Demek ki yokmuş! Bir nebze var gibi görünse de onu da Güneş yok etmiş! Halil Altıntop, bence Buraksız bir takımın, Burak kadar olmasa bile, yerini doldurabilecek en kaliteli oyuncusudur. Trabzonspor'u, PSV'ye yenildi diye sanki Karadeniz'de gemileri batmış (!) moralsiz, isteksiz ve gayesiz gördüm. Hâlâ bazı oyuncular sanki oynamamakta ısrar ediyor ama Güneş de aksine ısrarla oynatıyor. Bu arada dilimde tüy bitti Mustafa ile Giray'la defans olmaz! Birini kesip, Celustka'yı oynatacaksın. Bunu Güneş yaptı ama sanki pişman oldu! Trabzonspor'un yabancıları evlere şenlik! Mersin İdman Yurdu, öncelikle sahaya kazanmak için çıktığını, oynadığı cesur futbolla ortaya koydu. Yani inandı ve kazandı. Özellikle golcülüğü tartışılmayan Nobre başta olmak üzere, Mustafa Keçeli ve Yahia, maça damgasını vuran futbolculardı. Mustafa, yaptığı iki asist ile, Nobre kadar galibiyetin mimarıydı. Mersin'in 3. golünü atan Trabzonspor'un eski futbolcusu Mustafa Üçüncü'nün ise attığı golden sonra sevinç yaşamaması geceye damga vuran olaydı. Sonuç olarak Trabzonspor, Avrupa'da olduğu gibi ligde de yokları oynadı. Artık Güneş'in şapkasını önüne koyma zamanı geldi geçiyor. Bundan sonraki alınacak ilk kötü sonuçta, hedefin, Trabzonspor'dan çok Güneş'in olacağı kaçınılmaz! ÜÇÜNCÜ'NÜN VEFASI Mersin İdman Yurdu'nu galibiyete taşıyan golünü atan Hasan Üçüncü, golden sonra sevinip sevinmemek arasında adeta bocaladı. Bu durum bence Mersin İdman Yurdu'nun galibiyeti kadar ilginçti.