Fernandes ve Çakır

Futbol işte böyle bir oyun. Bir futbolcu, çıkıyor, hem kendi hem de rakip takımın akıbetini belirleyebiliyor! Fernandes, ilk yarı sonunda kızıp Olcan'a attığı topun dönüp Beşiktaş aleyhine gol olması, yine aynı Fernandes'in, duran topta, inanılmaz bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara göndermesi, dün akşamın özetiydi. Trabzonspor, belki de 8 hafta sonunda en akıllı, en cesur futbolunu ortaya koydu. Orta sahada Zokora'nın akıllı oyunu, Bamba'nın geçit vermeyen futbolu, Sapara'nın attığı mükemmel gol yanında takımı ateşlemesi, Trabzonspor'un, Beşiktaş karşısında ki artılarıydı. Eksileri ise Zeki ve Onur'un birlikte akıl almaz hataları sonunda yenilen goldü. Beşiktaş yanlışlarla dolu bir takımla sahaya çıktı. Aybaba, Batuhan'ı oynatma uğruna Almeida'yı, çizgiye atarak adeta küstürmüş, Necip ve Veli'nin yokluğunda Olcan gibi çalışkan bir oyuncuyu da yedek soyundurmakla rakibi karşısında mahkûmiyeti peşinen kabul etmişti. İkinci yarıda ise bu hatalardan dönen Aybaba, en azından oyunu ve skorun denkleşmesini sağladı. Cüneyt Çakır, gole kadar maçı iyi yönetti. Fernandes'in faul atışında, Olcan'ın gereken 9 metre, on beş santim toptan uzaklaşmadan oyunu başlatması ve vuruşu tekrarlatmaması bu topun da gol olması, Çakır adına büyük şansızlıktı. Ancak bu atış sırasında Fernandes'in, kızıp, topu Olcan'a çarptırmak istemesi de yapılabilecek en büyük hataydı. Ama Fernandes bunu attığı mükemmel golle telafi etmesini bildi. Sonuç olarak kötü futbolun kazananı olmadı ama göze temaşa zevki veren iki gol gönülleri fethetti.