Güneş ve Emre

A -
A +

Beşiktaş maçında da görüldü ki, Trabzonspor gol yollarında büyük sıkıntı çekiyor. Özellikle son vuruşları yapacak oyuncu parmakla gösterilecek kadar az. Ancak oynanan hazırlık maçlarında Emre Güral diye bir genç, attığı goller ve oynadığı futbolla herkesi büyüledi, ama bir tek Şenol Güneş'i etkileyemedi. Güneş, hâlâ Janko'yu 10 dakika oynatıp, keşfetmeye çalışıyor! Oysaki Emre ve Zeki gibi oyuncular, bu takımın gerçek sahipleri. Trabzonspor, kendine döndükçe kazanan taraf olur. Emreler, zor kazanılır ama çabuk da kaybedilir! Güneş, nasıl ki Zeki'ye sarıldıysa (!) Emre'ye de, aynı şekilde sarılmalı ve bu futbolcuyu Trabzonspor'a kazandırmalıdır. Emre, hazırlık maçlarında oynadığı futbol ve attığı gollerle bu formayı taşıyabilecek kapasitede olduğunu fazlasıyla kanıtladı. Bu arada yönetime de bir çift söz; Emre'yi, Burak, Selçuk ve Egemen gibi kaybetmek istemiyorsa, şimdiden işi sağlama almalı! >> Milli takım klasiği! Milli takımın Romanya yenilgisi skandal, Macaristan mağlubiyeti ise bir facia. Böyle bir milli takımı seyretmektense, 6-0,8-0 mağlubiyetler alan en azından prim için değil forma için oynayan milli takımı seyretmek evladır! Bu iki maçtan sonra finaller, hayalin de ötesinde. Ama "Brezilya karnavalı", kamplarda geçen günler için (!) prim olarak gündeme gelebilir! Beşiktaş'ta, "Portekizliler çetesi" milli takımda da benzeri şeyler oluyor! Bazı futbolcular, oyunu yönettikleri gibi takımı da yönetiyor! Romanya ve Macaristan karşısında oyun ve skor gösterdi ki, milli takımın "ahı gitmiş vahı kalmış!.." Abdullah Avcı, birkaç futbolcunun yörüngesine girmiş, bunlara göre milli takımı yapıyor ve yönetiyor! Milli takımdan ayrılmak istediğini her fırsatta ima eden Emre'ye ve Macaristan maçı öncesi "kusura bakma hocam" diyen Arda'ya, her fırsatta mavi boncuk verildi! Avcı, ne yazık ki bu tür zihniyete sahip futbolcularla başarılı olmaya çalışıyor. Eğer başarı bu kadar kolay olsaydı, profesör, dişçi, mühendis, öğretmenlerden kurulu San Marino Milli Takımı, Dünya Şampiyonu olurdu! Abdullah Avcı'nın hataları saymakla bitmiyor! Ersun Yanal'ın Hakan Şükür'le yaşadığını Selçuk İnan'la yaşayan Avcı, daha elemelerin başında gerilime neden oldu! Hollanda maçında Selçuk'u düşünmeyen Avcı, Estonya karşılaşmasında oynatmakla kendisini tekzip etti! Hollanda maçında sağ bekte başarılı olamayan Hamit'in, Macaristan maçında sanki inadına yine sağ bekte oynatılmasının izahı olamaz! O zaman, Serdar Kurtuluş'u çağırmanın ne anlamı vardı. 70 milyonda, Umut'tan ve Burak'tan başka bir santrfor bulunamıyorsa, bu iş çoktan bitmiş demektir! Burak sakat. Milli takım, Umut ve yarım yamalak Mevlüt'le, iki maçı oynamak zorunda kaldı. F.Bahçeli Semih'i ise "yabancı sınırsız olsun" diyenler bitirdi! Sözün özü; milli takımda, elimizi nereye atsak vıcık vıcık! Deveye sormuşlar; boynun niye eğri, diye. Nerem doğru ki demiş! Milli takım da bu hesap, antrenörü eğri (!) de, peki neresi doğru! >> İBB'den müthiş eser İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bütün çalışmalarında olduğu gibi sporda da bir numara olduğunu, hazırladığı "İstanbul Spor Envanteri 2012" ile gösterdi. Olimpiyat sürecinde İstanbul'a şehirdeki tüm spor altyapısını tek bir kaynakta toplayarak spor haritasını ortaya koyan bu envanterde istenilen bütün bilgileri bulmak mümkün. Şahsıma da bu envanteri göstermek nezaketinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni, bu mükemmel çalışmalarından dolayı, başta Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, sonra da Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı Gençlik ve Spor Müdürlüğü ve emeği geçen herkesi kutluyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.