Olcan ve Alex

A -
A +

Yazıma Trabzonspor'la başlamam gerekiyor ama ben Alex'le başlamak istiyorum.Bu futbolcu için neler yazılmadı ki, koşmadığından tutunda, artık işe yaramadığına kadar... Ben hep bunun karşılığı olan Alex'in, bir ayağı diğer futbolcuların iki ayağına eşit olduğunu, Alex'in futbolunu eleştirmenin, futbol topunun yuvarlaklığını eleştirmeyle eş değer olduğunu hep yazdım. Dünkü maçta Alex, bir daha beni utandırmadı. Attığı paslarla, şutlarla, hem orta sahanın hem de hücumun en güçlü ismi olduğunu gösterdi. Şimdi gelelim maça... İki takım da önce durdurmayı daha sonra vurmayı hesaplamış olacak ki, orta sahaları kalabalık tutup, tek santrforla oyuna başladı. Trabzonspor'da Halil Altıntop en uçta yalnızları oynarken, ona en yakın arkadaşı, Alanzinho'ydu. Fenerbahçe'de, en uçta Sow, onun en büyük yardımcısı ise Alex'ti. Trabzonspor'da gol için alınan Janko'nun, hâlâ turşusu kuruluyor (!) olacak ki, Şenol Güneş, bu oyuncuyu kavanozun içinden çıkarmayı düşünmüyor! Trabzonspor, golsüzlük içinde kıvranırken Güneş, bu oyuncuyu küçük boyundan (!) dolayı unutuyor olacak! Trabzonspor'da çok yabancı var ama ele avuca gelen çok az. Bamba yine Trabzonspor'un en iyisiydi. Sapara da Trabzonspor için büyük bir kazanç. Olcan, belli ki sakatlığı tam olarak atlatamamış. Her pozisyonda vardı ama kaçırdığı gollerle saç baş yoldurdu. Halil'in, bir maçı bir maçına uymuyor. Sivas karşısında mükemmel, Fenerbahçe maçında ise Halil'i arada bulasın! Fenerbahçe, tamamen Aykut Kocaman'a endeksli. Kocaman formundaysa Fenerbahçe iyi, Kocaman, biraz gününde olmazsa (Alex konusunda) o zaman bütün takım aksıyor. Aydınus, çok az düdük öttürerek maçı yönetmeye çalıştı. Ancak Bamba'nın Sow'a ceza sahası içinde yaptığı hareket bence penaltıydı. Ama diyeceksiniz ki, "Kadı kızında bile bu kadar hata olur!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.