Trabzonspor açısından önemi olan maçta, iki takım bırakın gol pozisyonu üretmeyi, ceza sahasına girmekte bile büyük güçlük çekti. Koskoca 90 dakika boyunca hafızalarda kalan iki önemli an vardı. Bunlardan birincisi, İrfan'ın, Tolga'yla karşı karşıya kaldığı pozisyon ile Burak'ın müsait durumda attığı şutun direkten dönmesiydi. Bunun dışında kalan dakikalar kör dövüşünden farksızdı. Süper Final'e daha güçlü girebilmek için üç puana ihtiyacı olan Trabzonspor, belki de sezonun en kötü futbolundan birini ortaya koydu. Bütün futbolcularda bir bıkkınlık ve isteksizlik 90 dakika boyunca göze çarptı. Bu arada Olcan'ın da olmaması takımın hem ahengini bozmuş, hem de gücünü kırdı. Geride, gelişigüzel karşılanan toplar, orta sahadan iyi servis edilemediği için Burak, kendi ürettiği pozisyonlarla golü bulmaya çalıştı. Defansta Celustka ve Cech, Giray ve Mustafa'ya oranla daha derli toplu, en azından disiplinli oynadı. İki kanatta yer alan Volkan ve Halil, Burak'tan çok kendilerini düşünerek oynadılar. Serkan, oynadığı yerin adamı olmadığını bir kez daha gösterdi. Orduspor için tam bir angarya maçıydı! Öyle ki, Cuper de bunu düşünerek, bazı futbolcularını daha şimdiden tatile göndermiş! Yalnız, ilk defa seyretme fırsatını bulduğum ve G.Saray alt yapısında yetişen İrfan'a bugüne kadar neden şans tanınmadığını anlayamadım. Çalışkan ve her şeyden önce takım için oynuyor. Böyle futbolcuların da ligimizde sayısı çok az. Ordu- spor'a Hasan Kabze'nin dışında çok iyi bir santrfor, Culio gibi bir orta saha oyuncusu alınması durumunda, bu takım gelecek yıl çok başarılı olur. Kurtulmak şart oldu! Trabzonspor'un, sezonun son maçında da bir kez görüldü ki, bu yabancılardan acilen kurtulması gerekiyor. Bir-ikisini bunun dışında bıraksak, diğerleri bedelsiz dahi gönderilmelidir.