Trabzon için Avrupa önemli

A -
A +

Trabzonspor'da sıkıntılı günler başlıyor. Bunu baştan beri söylüyorum; Trabzonspor için bu yıl Avrupa yılıdır! Süper Lig ve Türkiye Kupası bence Trabzonspor için ikinci planda olmalı. Ne var ki, Avrupa'da oynayacağı bundan sonraki maçlar daha zor olacak. Çünkü eleme usulü yapılacak olan karşılaşmalarda Trabzonspor, kısa vadeli plan yapıp tur atlamak zorunda! Yani gruplarda bunu başaran Trabzonspor'un bire bir yapacağı karşılaşmalarda ne kadar başarılı olacağı ilk maçında belli olacak. Her şeye rağmen Trabzonspor'un Avrupa'da final oynayacağını ümit ediyorum. Trabzonspor'u Avrupa'da rakiplerden çok kadro eksikleği zorlayacak. Olcan, büyük ölçüde kadrodaki bu eksikliği kapattı kapatmasına amaTrabzonspor'un en büyük zaafı geri dörtlüsü. Ne yazık ki buraya takviye yapılmadı. Bu arada Güneş'in acilen Sercan'ı kısa zamanda takıma kazandırması gerekiyor. Çünkü Sercan, gerçekten az da olsa oynadığı maçlarda kalitesini belli etti. Bence Sercan, Olcan kadar önemli bir transferdir. Avrupa sınavlarında da çok iyi işler yapabileceğine inanıyorum. SÖZ "Herkes tarafından, her yerde kabul edilen şey, neredeyse kesin olarak yanlıştır." (Paul Valery) Kocaman ve Carvalhal Geride bıraktığımız derbi, futbol açısından doyurucu olmamasına rağmen, heyecan ve mücadele yönünden üst düzeyde geçti. İki teknik adam,sanki birbirlerine nazire yaparcasına sahaya yanlış on birlerle çıktı! Fenerbahçe'de Aykut, iki sakat futbolcusu Emre ve Gökhan'ı on birde oyanatarak büyük risk alırken, Carvalhal, üç gün önce çok iyi oynayan Necip'i anlaşılmayan bir nedenle kulübeye çekerek , adeta orta sahayı Fener'e teslim etti. Carvalhal, sakatlığından dolayı bir yıldır oynamayan Ersan Gülüm'ü hem de sol bekte oynatarak, Kocaman'a nazire yaptı! Nitekim Portekizli hoca Sivas maçında bu yanlışını anlamış olacak ki Ersan'ı kulübeye, Necip'i de on bire koydu. Aykut'un yaptığı yanlış ise Bağdat'tan döndü; Gökhan, ilk yarının ortasında acılar içinde sahayı terk etti. Emre ise zaman zaman kenara gelip tedavi oldu, öyle maçı sürdürdü. Ancak o da, dayanamadı ve ikinci yarıda çıkmak zorunda kaldı. Oysa böyle maçlarda değişiklik, satranç oyunu gibidir! İki teknik adam, birbirinin yapacağı oyuncu değişikliğini bekler. Kim önce bu değişikliği yaparsa, ondan sonra yapacak olan bir adım öne geçer! Yani bu tür maçlarda kulübe zenginliği, en az sahada oynayan on bir kadar önemlidir. Carvalhal ise Necip'le oyuna başlamayıp zaten 1-0 geride oyunu kabul etti! Hele hele Ersan'ın bir yıl sonra hem de sol bekte oynaması tam bir riskti. Bence oyun irdelendiği zaman bu söylediklerim 90 dakikaya büyük ölçüde damgasını vurdu. Haa bir de F.Bahçe'nin Sow'u vardı; bana göre ilerde F.Bahçe'ye büyük fayda sağlayacak düzeyde bir oyuncu. Necati G.Saray'ı "Ateş"ler Necati Ateş, Galatasaray'ın kısa süre içinde yapabileceği en iyi transferdi. Milyon euroluk futbolcuların peşinde koşar gibi görünen yönetim, yaklaşık 2.5 yıl önce Galatasaray'dan istemeden ayrılan eski futbolcusu Necati'yi kelimenin anlamıyla sol gösterip sağ vurarak transfer etti. Taraftarına buruk bir sevinç yaşattı. Buruk diyorum; Necati Ateş, G.Saray taraftarlarıyla yaşadığı bazı olaylardan sonra gönderilmişti. Ancak Necati, hiçbir zaman G.Saray'ın arkasından (giden bazı futbolcular gibi) konuşmadı, hatta G.Saray'a attığı gollerde bile aşırı bir sevinç göstermedi. Böyle olunca da G.Saray kapıları her zaman ona açık oldu! Necati Ateş kısa bir süre G.Saray formasını giymesine rağmen benim diyen G.Saraylıdan çok daha fanatik bir G.Saraylı. Bunu, gerek manevi ve gerekse maddi konularda gösterdi. Gaziantep maçıyla başladığı Galatasaraylılığını 100. maçta yine bir Gaziantep maçında golle süsleyen Necati Ateş, G.Saray'a büyük katkı sağlayacağını göstermiş oldu. En anlamlı protesto! Geçtiğimiz hafta Konya'da oynanan bir amatör küme maçında bir takımın oyuncuları, belki de şimdiye kadar sahalarda görülmeyen bir protesto gösterisinde bulundu. Amatör lig maçında, Türkiye'deki yabancı oyuncu sayısını protesto etmek üzere maça yüzlerini siyaha boyayarak çıkan futbolcular, yetkililere güzel bir mesaj verdi. Maçtan sonra yaptıkları açıklamalarda ise amatör kümede oynayan futbolcuların hiçbir geleceğinin olmadığını, havanda su dövdüklerini söyleyerek, gerçekleri ortaya koydular. Futbol Federasyonu'nun almış olduğu sınırsız yabancıya karşı yapılan bu protesto, bence şimdiye kadar yapılmış en anlamlı protestoydu. Tabii anlayana!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.