Türkiye Basketbol Ligi'nde son birkaç sezona kıyasla bu yıl yüksek çekişme yaşanıyor. Bu hafta da biraz Büyük Kolej ve biraz da Oyak Renault'un dışındaki takımların maçlarında kıyasıya mücadeleler yaşandı ve sonuçlar ancak küçük nüans farklarıyla belirlenebildi. Sezonun flaş ekibi O.Renault namağlup ünvanını Ülker maçına kadar koruma hesapları yaparken Beşiktaş'a takıldı. (Buna rağmen Efes'i yendikleri için liderliklerini korudular.) Kendi sahasında geçerli bir isabet oranı yakalayan Beşiktaş hücum başarısının ateşlediği bir dirençle rakibini yeniverdi. Siyah-beyazlılar'ın bu yıl ilk dört adayı olduklarını çok önceden belirtmiştik; bunun için iyi savunma yapmaları ve istikrar kazanmaları gerekiyor. Etkili hücum oyuncuları olan iki kısaya (El Amin ve Ayuso) sahipler, ancak bu ikili Hakan'ın istediği zaman pota altına kadar girerek attığı 20 sayının gösterdiği gibi savunmada bir dezavantaja dönüşebiliyor. Farklı önde iken Tuborg'un 12 ve 8 sayılık iki seri yakalamasına ve ikincisinde öne geçmesine engel olamadılar. Efes, Darüşşafaka karşısında zorlanmadan kazandı. Granger ve Kaya performanslarıyla takımlarını sürükleyen oyuncular oldular. Blair'in sakatlık problemlerinin faturası sonunda çıkmaya başladı ve Ülker bu sefer uzatmada kaybediverdi. Karşıyaka'ya yenilmeleri tam anlamıyla bir sürpriz değildi aslında, çünkü turuncu-yeşilliler ligde birkaç haftadır iyi oynamamalarına rağmen son dakikalarda kazanmaktaydılar. (Tekel, Telekom ve F.Bahçe maçlarını da zorlanarak kazanmışlardı.) İzmir ekibinin yabancılarıyla birlikte Blair'in yokluğunda etkili olan ve bu arada oyunu uzatmaya götüren altın 'tip'in de sahibi olan Onur da başarılıydı; yine de sayı üretiminin sadece 5 oyuncuya dağıldığı maçta Ülker'in bir çıkış yolu bulması gerekirdi. Turuncu-yeşilliler sahip oldukları potansiyeli takım oyunu içerisinde bütünleştirmeyi henüz başarabilmiş değiller, özellikle İbrahim'in katkısının daha istikrarlı hale getirilmesi gerekiyor. Bir süredir sıkıntı yaşayan G.Saray'ın O.Renault karşısında aldığı farklı galibiyet biraz nefes almalarını sağladı kuşkusuz, ancak alt sıralardan kurtulmaya çalışan Bursa ekibi karşısında maçın bazı bölümlerinde sergiledikleri basketbol pek iç açıcı değildi. Giderek verimli olmaya başlayan Buskewicz ve Slay dışında takım olarak daha iyi olmalılar. Ülker'e kiralanan Arda'nın yokluğunun olumsuz etkisi önümüzdeki haftalarda hissedeceklerdir. F.Bahçe lige pek iyi başlayamamasına rağmen sonradan sıralamada yükseldi. Kendi sahasında ağırladığı Aras İTÜ karşısında önceleri geriye düştüler, ancak son dakikada galip gelmeyi başardılar. Bu galibiyet kendi başarıları kadar İTÜ'nün kritik hatalarına da dayanmaktaydı. Hafta içinde (Avrupa Kupası'nda) Ankara'ya gelmeyen PAOK'a hükmen galip geldikten sonra lige dönen Telekom, B.Kolej karşısında zorlanmadı. Reese'in sakatlığında zorlanan ve yeni bir yabancı (Kamerunlu Pelle) getiren Tekelspor, ligin en alt sırasındaki Tofaş'a ilk galibiyetini alma şansı tanımadı. Düşük skorlu, çekişmeli maç iki sayıyla da olsa Tekel'in oldu.