Herşeye rağmen kazanıyorduk...

A -
A +

Köhneleşmiş de olsa, Sovyet dönemi yönetimin ağırlığını hala yansıtan Kiev Spor Sarayı'nda alacağımız bir galibiyet bizi grup birinciliğine yöneltebilirdi. Kolay maç değildi. Ukrayna'nın finallare kalabilmesi büyük ölçüde bizi yenmesine bağlıydı. Kazanma stresi muhtemelen "12 Dev Adam tedirginliği" ile birleşmiş olacak ki, Ukrayna oyuna oldukça ürkek başladı. Biz ise Kerem'in yokluğuna reğmen iyi hücum ettik (2-10). Dakikalar ilerledikçe Okunsky ve Lokhmanchuk'u pota altında durduramamak üstünlüğümüzün ve daha önemlisi psikolojik avantajımızın kaybına sebeb oldu. İkinci periyoda ise yeniden istekli başladık. Ancak karşımızda daha dirençli bir Ukrayna vardı artık. İsabetli üçlükler buldular, Savunmalarını da toparladılar. Kolay sayı atamaz olduk. Sahadaki mücedele sertleşti. İlk yarıyı geride bitirdikten sonra (Özelllikle 3'lük atış yüzdesi ve hava toplarında bizden daha iyiydiler) canını dişine takmış bir Ukrayna vardı karşımızda. Son periyodda skorboard bozulunca, skoru ve süreyi kimse izleyemez oldu. Oyuncular da kalan hücum süresini göremiyorlardı. Bu zor şartlarda ibrahim'in basketleriyle bizi öne taşıyan bir galibiyet hamlesi yaptık, ancak Ukrayna Lokhmanchuk'un çok şanslı üçlüğüyle maçı kazandı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.